Karaburun’da halka "30 hektarlık mera alanınızı santral için feda ediyoruz” bilgisi verilecek  

EMİN YEĞİNBOY/Yüzölçümünün üçte ikisi santral alanı olarak tahsis edilen doğa harikası kıyı ve çevresiyle dikkat hayran bırakan Karaburun’da 30 hektarlık bir alan daha feda ediliyor. Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, ilçenin yüzde 71’inin rüzgar ve güneş enerji santrallerine ayrıldığını belirterek bu sürecin durdurulması için çağrıda bulunmuştu. Ancak Çevre İl Müdürlüğü 6 Şubat’ta Karabarun’da 29,83 hektarlık tarım alanında güneş enerjisi santrali kurulumu için ÇED süreci başlatılması için gerekli onayın verildiğini duyurdu.Çevre İl Müdürlüğü tepkilere rağmen süreci durdurmayarak 17 Mart 2022 tarihinde halk katılım toplantısı düzenleneceğini ilan etti. Ancak ÇED Yönetmeliği’ne gör halkın itiraz etmesi sonucu değiştirmiyor. Halka sadece bilgi vermek yetiyor. Vasıflı Mera arazisi İlan edilen ÇED dosyasında Salman Birleşik Yenilenebilir Elektrik Üretim Santrali’nin Parlak Mahallesi 116 Ada 325 parseldeki faaliyet alanının “mera vasıflı” taşınmazlardan oluştuğu bilgisinin verilmesi dikkat çekti. Toplam gücün 23,7497 MWm / 23,7497 MWe olacağı açıklandı.   Özel çevre koruma bölgesi Raporda, “Arazinin mülkiyet dağılımına bakıldığında, faaliyet alanı İzmir ili, Karaburun ilçesi, Parlak Mahallesi 116 ada, 325 parsel numaralı ve mera vasıflı hazineye ait 1 adet taşınmaz üzerinde yer almaktadır. İzmir – Manisa Planlama Bölgesi Onaylı 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre GES yapılacak yerler tarım alanı kullanımında ve özel çevre koruma bölgesi sınırları içinde yer almaktadır” ifadeleri dikkat çekti. Başkan Girgin uyarmıştı Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, ilçede RES’ler için tahsis edilen proje sahalarının toplamının, yarımada yüzölçümünün %71’ini kapsamasının hiçbir mantıklı izahı olamayacağını söyleyerek uyarılarda bulunmuştu. RES yatırımlarında yerel yönetimlerin ve bölge halkının süreçlerin daha fazla içinde olduğu bir modelin benimsenmesi gerektiğini belirterek, “Bakanlıklar ihaleleri açıyor, tahsisleri yapıyor, lisansları ve ÇED Olumlu raporunu veriyor, olan buradaki vatandaşımıza oluyor. Mülkiyet hakkının hiçe sayan, yerel yönetimlerle ilişki kurma gereği bile duymayan yatırımcılar yurttaşlarımızı isyan noktasına getiriyor. Hani nerde kaldı milli irade? Bölge halkı, kendi tarlası üzerinde ya da yakınında fır fır dönen santraller hakkında bir görüş ifade etmeyecek mi? Bu mu demokrasi?” dedi. İzmir’de her 4 RES’den biri Karaburun’da Yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarına karşı olmadıklarını, ancak dar bir alana bu kadar yüksek sayıda santral inşa etmenin yanlış olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Bakanlıklar ve yatırımcı şirketler tarafından yapılan hataların vatandaşları yenilenebilir enerjiye düşmanlık noktasına getirdiğini vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’de faaliyet gösteren her 5 rüzgar santralinden biri İzmir’de bulunuyor. İzmir’deki her 4 santalden biri ise Karaburun’da. İzmir’de ayrıca 261 Megavat RES’ın inşası devam ediyor. Ülkemizin hemen her ilinde ve her bölgesinde, yerleşim birimlerine uzak alanlarda, Hazine arazilerine bu santraller kurulabilir. Bunun için daha iyi ve geniş yayılımı olan rüzgâr ölçümlerinin yapılması gerekiyor. Santral yatırımcıları tüm izin ve lisans işlemlerinde, yerel yönetimler ve yöredeki sivil toplum örgütleri ile temas etmekten kaçınıyor. Biz Karaburun Belediyesi olarak RES’lerin proje sahalarının belirlenmesi süreçleri ve yatırım izinlerine hiçbir müdahalede bulunamıyoruz. ‘Proje inceleme’ ile binalara ‘yapı kullanma izni ve tetkiki’ dışında hiçbir etkimiz olamıyor. Yatırımcılar yerel yönetimler ve yöredeki vatandaş ile ile temas etmekten kaçınıyor. Dağımız taşımız RES doldu. Bu kadar yeter diyoruz. İlçemize yeni santral kurulmasını istemiyoruz. Bu görüşümüzü kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı duyuyoruz.”