Akşener’den Kılıçdaroğlu’na sert yanıt: Ben hak ettiği şekilde hançeri ya boğazına ya da kalbine vururum. Arkadan işim yoktur

Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener sert açıklamalar yaptı. Akşener, “Biz her daim ‘önce millet’ ve “memleket” dedik. Milletimiz neredeyse biz de orada olduk. Milletimiz ne söylediyse biz de her yerde onu söyledik. Sözlerimiz her zaman çık net ve şeffaf oldu. Haktan, hakikatten, milletten yana olduk. Karşımıza her çıkana göre değişmedik. Kapalı kapılar ardında dönüşmedik. Ama sözlerimiz kimisine karın ağrısı yaptı. Birilerini fevkalade rahatsız etti. Bazıları da bizi kendilerine düşman gördü. Ne ilginçtir ki 2023 seçimlerinde Türkiye’yi değiştirmek için gösterdiğimiz çaba karşısında bizi ‘oyunbozanlıkla” suçlayanlar, bizi hainlikle suçlayanlar parti içi hesaplarını Türkiye’nin istikbalinin önüne koyanlar hafta sonu itibariyle birer değişim havarisi oluverdiler. Eskiden Gırgır Dergisi vardı ve ‘bir güldüm bir güldüm’ esprisi vardı. Ben de bir güldüm, bir güldüm, bir güldüm. Hem Saraçhane’de hem ayın 3’ünde hakkımda söylenmeyen kalmadı. Söyleyenlerin tamamı havari bugün. Allah’ım sen ne büyüksün. Her şeyi yaşarken gösteriyorsun. Vallahi Ahiret’e hiçbir şey kalmıyor Türkiye’de. Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktık diye bize demediklerini bırakmayanlar hafta sonu itibariyle yeni Genel Başkan Sayın Özgür Özel’in en büyük fanlar oldu. Ben vatan haini, her şeyi bozan, 5’li çete tarafından satın alınmış. Meşhur Fetö dosyası yeni kapanmış. Bizzat Cumhurbaşkanı talimatıyla ıcığım, cıcığım kontrole edilmiş. Dolayısıyla benim, eşimin, yeğenlerimin, oğlumun, gelinimin neyi var neyi yok HTS kayıtları, hesapları, mal varlıkları araştırılmış. Herhangi bir şey bulunamamış. Ama 5’li çetenin parasıyla ben böyle davranmışım iddiasında olanlar, televizyonda konuşanlar, yani bir güldüm, bir güldüm. Allahım’a da şükür ettim. Hepsi Sayın Kılıçdaroğlu’na en ağır hakaretleri ettiler. Utanmadan Kılıçdaroğlu’na en ağır hakaretleri ettiler. “Niye aday oldun, kaybettin” diye ettiler. Yav hani size göre yüzde 60 ile kazınıyordu. Hani kola kutusunu koysanız kazanıyordu. Yav arkadaş göz önünde olan bir hikaye bu. İnanamadım. Oturup iki rekat şükür namazı kıldım. Bu sıra ha bire şükür namazı kılıyorum. Kral öldü ama 2023’e damga vuran o garip anlayış ve anlayışın sahipleri aynen yerinde duruyor. Tüm Kurultay süreci boyunca Türk sağına ve bizlere çok hakaret edildi. Her türlü erdemi solda, her türlü ahlaksızlığı da sağda gören ateşli konuşmalar, derinlikle yorumlar yapıldı. Hançer edebiyatları, İYİ Parti eleştirileri havalarda uçuştu. Yıllarca önce bana da söylenmişti. Ceketimin astarı yok her tarafı bıçak izi. Ben de ne yapabilirim diye düşündüm. Abime söyledim. Dedi ki yaşlı adamların sözlerine bakma. Acındırmaya çalışırlar kendilerini. Sayın Kılıçdaroğlu da hançerden bahsetti. Fakat hançer işi ortada kaldı. O bensem o, ben bugüne kadar hiç kimsenin arkasından hançer vurmadım. Ben hak ettiği şekilde hançeri ya boğazına ya da kalbine vururum. Bugüne kadar öyle yaptım. Arkadan işim yoktur. Çünkü ben kul hakkından çok korkarım. Büyük günahtır. Hele ki garibana eziyet edenlerin şak diye kalplerine bıçağı koydum, koymaya devam edeceğim. Ben bir kişiye bile sırtından bıçaklamadım. Benim sırtımda da hançer vardır demiyorum. Gereğini yapmıyorsan ha bre hançerlenirsin. Kendine bir şey işitiyorsan ha bre hançerlenirsin. Ölümüne bir şey isteyip çevreyi görmüyorsan elbette hançerlenirsin. O hançerlerin sahiplerini sonra karşında bulursun. Bana ailemden öğretilen şey yüze karşı konuşmak, kalabalık içinde şahitli ve açık konuşup gereğini yapmaktır. Bu hançerse 6 kişinin içinde net bir biçimde konuşmuş bir şahısım. Karşılığında ölmüş anama söğüldü. Asıl mesele şu. Ben olmadığıma göre hançer kim? Bana hançer vurmaya kalkışanı vurmazsam namertim dediğim için benim sırtımda hançer yok. Eline kaldıranın elini kırarım. Nitekim kıracağım. Ama bu hançer edebiyatı çok ilginçti. Ne sağcılıkmış, ne milliyetçilikmiş, bütün kötülüklerin anasıymış. BUNDAN SONRA KİMSEYE KEFİL OLMAM, SİZ İSTESENİZ DE BEN OLMAM Biz size kırmızı dipli mumla çağrıda mı bulunduk. Buyurun gelin ortak bir berber dükkanı kuralım dediniz. Çırak çıktık. Sorunumuz yok. Ama sonrasında arkasında duraydınız kardeşim. Herkeslere selamlar gitti. Biz hariç. Zaten sadece o yan yana gelmenin bundan sonra bir araya gelmenin zor olduğunun işaretidir. Milliyetçilik mi terk edilecek? Hem milliyetçi ola ola hem selam gönderile gönderile o masada nasıl yer alınacak? CHP değişim sürecine giriyor olabilir. Ama merak eden varsa söyleyeyim. Bizim için değişen hiçbir şey yoktur. Biz çiçeği burnunda değişim şampiyonlarının daha bugün kurdukları cümleleri 8 ay önce kendilerine kurmuştuk. Hem de açık, net, sakin ve saygılı bir biçimde kurmuştuk. Üstelik kendimizi, partimizi düşünerek değil, Türk Milleti’nin makus talihini değiştirmek kurmak için kurmuştuk. Milletimizden başka kimse bizi beğenmek zorunda değil. Milletimizden başka kimsenin teveccühü bizim umrumuzda değil. İlle de biz diyenleri gördük. Bundan sonra kendimizden başka kimseye kefil olmam. Siz isteseniz bile ben olmam. EN GÜVENDİĞİM BİLE OLSA KAZIK ATANI SİLMEZSEM ADIMI DEĞİŞTİRİRİM Akşener, “En fazla parmak sallanan Genel Başkan benim. Ama o parmakları kıracağım. Kimse merak etmesin biz bu eğri düzeni mutlaka değiştireceğiz. İsterse en yakınım olsun Vallahi değiştireceğim. Billahi değiştireceğim. En yakım olsun, en güvendiğim olsun kazık atan herkesi buradan silmezsem adımı değiştireceğim. Bu ülkeye kazık atan herkesi silmezsen adımı değiştireceğim. Göreceğiz hep beraber. Bu netlikte söyleyelim. İyiler hareketi her türlü pisliğin karşısında her türlü güç kullanımının karşısında, her türlü garibanı ezen anlayışın karşısında, her türlü abidik gubidik yapıp cep doldurmaya çalışanların karşısında sırtında yara olmayan, tertemiz insanlardan oluşan bir sistemdir, bir partidir. Bunun dışında davrananların içimizde yeri yoktur. Bu netlikte söylüyorum. Garibanın hakkına giren, bir taraftan insanların emeğiyle aç kaldığı düzende, Saray rejiminin getirdiği yolsuzluk ve israfların en miniği bile olsa gereğini yapmayan namerttir. Hele gariban kız çocukları ve delikanlıları üzenleri, istismar edenleri silmezsem adiyim. Önce yerelde, sonra da tüm Türkiye’de."