1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Genel
  4. Ankara’nın vermediği izinler İzmir’i enkaza çeviriyor: Suya karışan radyasyonlu atıklarla her an patlama riski bulunan çöp alanı sorunu bile çözülemiyor

Ankara’nın vermediği izinler İzmir’i enkaza çeviriyor: Suya karışan radyasyonlu atıklarla her an patlama riski bulunan çöp alanı sorunu bile çözülemiyor

İzmir’in merkezini adeta enkaza çeviren sorunlara yıllardır çözüm üretilmiyor. Gaziemir’deki artık sulara da karıştığı tespit edilen 100 ton radyasyonlu atık İzmirlileri zehirliyor. Çöp ve mezarlık alanı için İzmir Büyükşehir Belediyesine izinler verilmiyor. Kentin Alsancak girişindeki eski elektrik fabrikası mezbelelik halinde. Basmane Çukuru kentin merkezinde dev bir krater gibi duruyor.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
 EGELİ GAZETE HABER MERKEZİ-Yıllardır İzmir’in kanayan yaraları olarak kalan ve kentin merkezinde adeta bir enkaz yığını haline gelen sorunlara ne genel ne de yerel yönetimler yeterli çözümü üretemiyor. Gaziemir’de içme suyuna bile karıştığı raporlanan en az 100 ton radyoaktif atık 14’üncü yılında da temizlenemedi. Her an kayma ya da patlama riski bulunan Harmandalı Çöplüğüne alternatif yer için Büyükşehir Belediyesine izin verilmiyor. Mezarlık yeri için yerel yönetimlere Hazine arazisi tahsisi yapılmıyor. Projesi 2015’de tamamlanan ve 2020’de tamamlanacağı açıklanan Halkapınar Metro Otogar Metro Hattı için de 2023’te bile tek bir kazma bile vurulmadı. Alsancak’ın girişindeki eski elektrik fabrikası binası da mezbelelik bir alan olarak kaldı. İzmirlinin milyarlarca liralık kaynağının boşa gitmesine neden olan Hilton Oteli sorunu çözülemedi. Basmane’deki  Dünya Ticaret Merkezi çukuru 25’inci yılında da Kültürpark’ın karşısında adeta kritere döndü. İZMİRLİLER NORMALİN 7294 KATI RADYASYONLA YAŞIYOR Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) 3 Nisan 2007’de Gaziemir Akçay Caddesi üzerindeki bir fabrikada radyasyonlu atıkların gömülü olduğu bir alan tespit etti. Raporlara göre radyasyon fabrikanın nükleer santrallerde kullanılan nükleer çubukların eritilmesiyle oluşmuştu. Fabrikada ‘radyoaktif kaynak’ olduğu ve bu malzemelerin Türkiye’de bulunmadığı belirtildi. Radyasyonun ‘Europium 152’ adı verilen bir malzemeden bulaşmış olabileceği bu malzemenin de nükleer santrallerde kullanıldığı ve Türkiye’ye getirilmesinin de yasak olduğu ifade edildi. TAEK 8 Eylül 2008’de gönderdiği yazıda fabrikada yapılan ölçümlerde depolama sahasında, fırın bölgesinde ve kapalı istif sahasında radyoaktif madde bulaşmış atık tespit edildiğini bildirdi. Radyasyonlu atıkların bulunduğu yerlerin acil olarak karantina altına alınması gerektiği vurgulandı. Tehlikeli atıkların 100 tonun üzerinde olduğu tahmin edildi. Toprak altına gömülen miktarı ise kimse bilmiyordu. Yani birileri göz göre İzmir’i nükleer çöplüğe çevirmişti. “İzmir’in Çernobili” olarak anılan Gaziemir ilçesi Emrez Mahallesi’ndeki arazide radyasyon cihazı ile ölçüm yapan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ile Avukat Arif Ali Cangı, alanda normal değerin 7 bin 291 katı radyasyon olduğunu tespit etti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca  hazırlanan raporlarda; alanda toprak ve su kalitesindeki radyoaktif ve ağır metal kirliliği analiz raporlarıyla ortaya konuldu. HARMANDALI HER AN PATLAYABİLİR, YENİ YER İÇİN İZİN VERİLMİYOR İzmir’in çöpünün 30 yılı aşkın süredir döküldüğü Harmandalı artık kapasitenin neredeyse 10 katına ulaştı. Bu alanda patlama ve çökme riski var. İzmir Büyükşehir Belediyesinin alternatif çöp değerlendirme tesisleri için bulduğu yerlerin hiçbirine izin verilmedi. Son olarak Menderes’te yapılması planlanan çöp değerlendirme tesisine Tarım İl Müdürlüğü önce onay verdi. Ancak son anda verdiği onayı geri çekti. Buradaki 3 yıllık çaba boşa gitti. Alınan ÇED izni de 3 yıllık olduğu için tekrar başa dönüldü. BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE MEZARLIK İÇİN BİLE HAZİNE ARAZİSİ VERİLMİYOR İzmir gibi büyük ölçüde göç alan ve nüfusu 5 milyona yaklaşan bir kentin önemli sorunlarından biri de mezarlık alanı. Ancak bu konuda da büyük sıkıntı var. Hazine arazileri İzmir Büyükşehir Belediyesine mezarlık yapımı için bile tahsis edilmiyor. Bu yüzden yerel yönetim kısıtlı bütçe olanaklarıyla mezarlık yerleri için de arsa satın almak zorunda kalıyor. Tahsis yapılmadığı için de İzmirliler bu konuda da büyük bir sıkıntı yaşıyor. BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KİRLİLİĞİ PARASIYLA BİLE ÖNLEYEMEDİ Alsancak’ta 10 bin 720 bin metrekare yüz ölçümüne sahip tarihi  Elektrik Fabrikası 16 Nisan 2019’da Özelleştirme İdaresi’nce satılığa çıkarılmıştı. İhaleye sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi Grand Plaza katılmış ve 35 milyon TL’lik teklif vermişti. Ancak sonrasında Özelleştirme İdaresi Grand Plaza A.Ş’nin bir belediye iştiraki olduğu yani kamu şirketi olduğunu gerekçe göstererek satışı iptal etti. Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı’nın (EGEV) sekretaryasını yürüttüğü ve Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın (EBSO) ev sahipliğinde yapılan İzmir Başkanlar Kurulu toplantısında da Alsancak’taki Elektrik Fabrikası binasının İzmir Büyükşehir Belediyesine verilmesini istedi. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi parasıyla bile Elektrik Fabrikası’nı alıp kentin girişini kötü görüntüden kurtaramadı. OTOGAR’A METRO 2019’DA BİTECEKTİ İNŞAATI BİLE BAŞLAMADI Metro’yu Halkapınar’a kadar uzatmak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncelikleri arasındaydı. Bu iş için gerekli proje de hazırlandı. Hatta Büyükşehir Belediyesi Halkapınar ile Otogar arasındaki Kamil Tunca Bulvarı’nın tapusunu 22 milyon lira vererek TCDD’den satın aldı. Tam Halkapınar-Otogar Metrosu inşaatı başlayacakken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı projeyi üstlendi. Bu nedenle Büyükşehir Belediyesi de hattın yapım işinden çekildi. 2014 yılında yatırım programına alındı ve o günün fiyatlarıyla maliyeti 3 milyar 349 milyon 379 bin TL olarak açıklandı. Projenin 2019’da tamamlanması öngörülüyordu. Ama bırakın tamamlanmasını inşaatı için henüz kazma bile vurulmadı. BEŞ YILDIZLI ENKAZ Hilton Oteli 20 Kasım 2020’de kapandı. Geçen iki yılı aşkın sürede otel yavaş yavaş enkaz haline geldi. Öte yandan 35 yılda devasa bir kamu kaynağı da buhar oldu. Kentin en değerli yerinde 6605 metrekarelik arazini 1987 yılında veren İzmir Büyükşehir Belediyesi geçen bir kuruş gelir elde edemezken 236 milyon TL’lik zararın da payına düşen bölümüyle karşı karşıya kaldı. Gayrimenkul uzmanları, geçen 35 yılda İzmirlilerin 10 milyar lirayı aşkın bir gelirden mahrum kaldığı bilgisini verdi. Bu kaynak kentin en büyük yatırımı olarak nitelenen Buca Metrosu’nun finansmanını bile sağlamaya yetiyor. İzmirli Avukat Senih Özay’ın kapanan Hilton Oteli’ndeki Büyükşehir Belediyesi’nin kamu zararı için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 1987’de arsasını vererek yüzde 23,5 oranında ortak olduğu ve 2020 yılı Kasım Ayında kapanan Hilton Oteli’ndeki ağır tablo Sayıştay raporu ile ortaya çıkmıştı. Raporda, “İzmir Büyükşehir Belediyesi 34 yıldır en değerli arsasını verdiği halde tek kuruş gelir elde edemediği Hilton Oteli’nin 236 milyon TL’lik zararına da ortak oldu” ifadeleri dikkat çekmişti. BASMANE ÇUKURU KRATERE DÖNDÜ Kültürpark ile bütünlüklü bir projeye sahip Basmane’deki İzmir Büyükşehir Belediyesine ait arazinin satışı 25 yıl önce gerçekleştirildi. Alanın Kültürparkla bütünlük içeren planları da değiştirildi. O dönemde bu alana Dünya Ticaret Merkezi yapılacağı açıklandı. Ancak imar plan değişikliğine karşı açılan davalar nedeniyle geçen 25 yılda kentin en prestijli noktasındaki alan adeta dev bir kritere döndü.  

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz