1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Türkiye
  4. Can Atalay’dan 11’inci yılında ‘Gezi’ mesajı: Hepimiz oradaydık

Can Atalay’dan 11’inci yılında ‘Gezi’ mesajı: Hepimiz oradaydık

Gezi tutuklusu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay “Gezi’nin mirası, onbirinci yılında da demokrasi ve adalet mücadelemizde bize yol göstermeye devam ediyor” dedi.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete

Can Atalay 25 Nisan 2022’den beri Çiğdem Mater, Mine Özerden, Tayfun Kahraman’la birlikte Gezi davasından tutuklu. Davada Atalay’a ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla 18 yıl hapis cezası verilmişti.

Atalay, Gezi eylemlerinin 11’inci yılı için bir açıklama yaptı:

“Gezi’nin mirası, onbirinci yılında da demokrasi ve adalet mücadelemizde bize yol göstermeye devam ediyor. Bu süreç, sadece geçmişin bir parçası değil, aynı zamanda geleceğimiz için de bir ilham kaynağıdır. Yurttaşın, kentlerimizin, doğamızın haklarını savunmaya devam edeceğiz.

Ne mutlu ki, onbirinci yılında milyonlarca yurttaş, ‘biz de Gezi’deydik, biz de oradaydık’ demeye devam ediyor. Bizler bu sahip çıkma, dayanışma ruhunu hep yanımızda hissettik. Sağ olsunlar, var olsunlar.”

Atalay’ın açıklamasının tamamı şöyle:

*Gezi’nin onbirinci yılında yine “hepimiz Gezi’deydik, hepimiz oradaydık”! 2013 yılı, İstanbul’da Gezi Parkı’nda başlayan ve kısa sürede tüm ülkeye yayılan büyük protestonun yılıydı. 2013 yurttaşların, kamusal alanlarımızın, doğanın ve halkın taleplerinin yok sayılmasına karşı güçlü bir tepki gösterdiği yıldı.

*Taksim Dayanışması, mimarlar, şehir plancıları, avukatlar, kent hakkı savunucuları, ekoloji örgütleri, toplumsal mücadele örgütleri ve siyasi partilerin oluşturduğu geniş bir koalisyondu. Amacı, Gezi Parkı, AKM başta olmak üzere kent hakkını ve aynı zamanda demokratik haklarımızı savunmaktı. Taksim Dayanışması olarak, barışçıl bir şekilde kentin, kentte yaşayan yurttaşın haklarına sahip çıktık ve halkın taleplerini dile getirdik.

*Gezi Direnişi, özgürlük, demokrasi ve adalet taleplerimizin bir yansımasıydı. Yurttaşın barışçıl ve kararlı eylemleri, hepimize büyük bir ilham kaynağı oldu.

*Gezi, bir yan yana gelişin vesilesidir. Toplumsal-siyasal yaşamınıza getirdiği yenilik farklılıkların temaslarına vesile olmasıdır. Gezi, birçok bakımdan Türkiye’de toplumsal mücadelenin gücünü ve dayanışmasını gösteren bir dönüm noktası oldu.

*Gezi, toplumsal mücadelelerin seyrine önemli etkilerde bulundu. Gezi’den sonra, toplumumuz hak arama mücadelelerine daha kararlı bir şekilde sahip çıkmaya başladı. Yurttaşlar, demokratik haklarını savunmak ve adalet talep etmek için daha cesur ve kararlı adımlar atmaya başladı. Soma’da, Aladağ’da, Çorlu’da ve Hendek’te katliamlara karşı öncekilerden daha güçlü ve kararlı mücadele verilmesinin ilhamı Gezi’dir.

*Gezi’nin mirası, onbirinci yılında da demokrasi ve adalet mücadelemizde bize yol göstermeye devam ediyor. Bu süreç, sadece geçmişin bir parçası değil, aynı zamanda geleceğimiz için de bir ilham kaynağıdır. Yurttaşın, kentlerimizin, doğamızın haklarını savunmaya devam edeceğiz.

*Ne mutlu ki, onbirinci yılında milyonlarca yurttaş, “Biz de Gezi’deydik, biz de oradaydık” demeye devam ediyor. Bizler bu sahip çıkma, dayanışma ruhunu hep yanımızda hissettik. Sağ olsunlar, var olsunlar.

*Memleketin sorumluluğuna ortak olmak; demokratik bir iklim için mücadele, adaletin yerini bulması, hepimizin güncel sorumluluğudur.

Gezi eylemleri

27 Mayıs gecesi, saat 23.00 sularında Taksim Gezi Parkı’na iş makineleri girdi ve yıkıma başladı. Parkın Divan Oteli’e bakan duvarının iki üç metrelik bölümü belediye ekiplerince apar topar yıkıldı, beş ağaç söküldü. Amaç parkı usul usul ortadan kaldırıp Topçu Kışlası’nın replikasını kondurmaktı.

Gezi Parkı’nı savunmaya giden 50 kişilik grup ertesi sabah giderek büyümeye başladı. Dönemin DBP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder parka gitti ve kepçenin üstüne çıkarak yıkımı durdurmaya çalıştı. CHP’li milletvekilleri de parka girdi ve basın açıklaması yapıldı. Çadırlarıyla gelen çevreciler parkta sabahladı.

29, 30 ve 31 Mayıs’ta artan polis şiddeti ve dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın “Ne yaparsanız yapın, kararı verdik” sözleri, eylemleri parkın ve İstanbul’un dışına taşırdı.

Taksim’deki küçücük bir parktan tüm Türkiye’ye yayılacak Gezi eylemleri başlamıştı.

Eylemler çok geçmeden hiç kimsenin beklemediği toplumsal ve siyasi bir boyut kazanacaktı.

En acısı da polisin ‘düşman’a sıkar gibi sıktığı kurşun ve gaz fişekleri ve işbirlikçi saldırganların tekme tokat saldırıları sonucunda sekiz eylemci yaşamını yitirecek, onlarcası sakat kalacak, yaralanacaktı. Binlerce eylemci gözaltına alınacak, yüzlercesi tutuklanacaktı.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz