1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Politika
  4. İki can daha gitti... İzmir’de moto-isyan!

İki can daha gitti... İzmir’de moto-isyan!

Yakın zamanda İzmir’de bir moto kuryenin kaza sonucu bir moto kuryenin de saldırı sonucu öldürülmesi üzerine moto kuryeler Alsancak’ta konvoylu eylem yaptı. Açıklamada şirketin hız baskının ve çalışma koşullarındaki denetimsizliğin hayatlara mal olduğu vurgulandı.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
 İzmir’de Yemek Sepeti’nde moto kurye olarak çalışan Onur Çakmak,  21 Ekim Cumartesi akşam saatlerinde trafik kazası geçirdi. Kazanın nedeni henüz öğrenilemezken Çakmak’ın hastaneye kaldırıldıktan 2 gün sonra yaşamını yitirdiği öğrenildi. Çakmak'ın kaza sonucu yaşamını yitirmesi sonrası motorlu kuryeler eylem gerçekleştirdi. Çakmak’ın çalışma arkadaşları acil önlemlerin alınması çağrısında bulundu. Alınması gereken önlemler arasında hız baskısı son bulması, işçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri artırılması, iş kanunu ihlal eden uzun mesailer kaldırılması, şirketlerin kuryelerini saldırılara karşı koruması yer aldı. BİR KURYE MAGANDA KURBANI Açıklamada yakın zamanda Karabağlar’da başka bir kurye emekçisinin yakın zamanda öldürüldüğü bilgisi de yer aldı. Kuryenin üzerine süren araç süren kişiler tarafından silahla vurularak katledildiği öğrenildi. Alsancak Garı önünde yapılan açıklamanın ardından moto kuryeler konvoylar eşliğinde eylem yaptı. Açıklama şu şekilde: Kuryeler Şirketlerin Hız Baskısına Yetişemiyor, Çalışma Koşullarındaki Denetimsizlik Genç Emekçilerin Hayatlarına Mal Oluyor! Değerli Basın Emekçileri ve Emektar Kurye Dostlarımız, Bugün farklı şehirlerde peşi sıra gerçekleşen kuryelerin kurban gittiği iş cinayetlerini lanetlemek, kuryelerin maruz kaldığı denetimsiz çalışma koşullarının olağan sonucu haline gelen ölümlere dur demek, taleplerimizi haykırmak için bir aradayız. İzmir Karabağlar’da bir kurye emekçisi Gece 4’te, mesainin kör karanlığında üzerine süren araca çıkıştığı için serseriler tarafından takip edilerek, sokak ortasında hunharca katledildi. Yine şehrimizde bir meslektaşımız müşterinin yemek siparişini geciktirdiği iddiasıyla saldırıya uğradı, başına demir sopayla vurulan kardeşimiz komaya girdi. İstanbul’da genç bir kardeşimiz belediye otobüsü tarafından fark edilmedi, ağır bir trafik kazasında can verdi.  Ağır yaralanan ve iş cinayetlerde kaybettiğimiz kurye kardeşlerimiz 20’li yaşlarında, şirketlerin “hızlı teslimat” baskısının kurbanıdırlar. Kurye emekçilerinin sadece 24 saatte başına gelen bu elim vakalar olağanüstü bir tesadüf değil, büyük bir trajedinin yalnızca ufak bir parçasıdır. Pandemiden bu yana devasa kârlarla gittikçe şişen, açgözlü şirketlerin emekçileri mahkûm ettiği kölece çalışma koşullarının nükseden vahim sonucudur. Değerli emek dostları, İSİG Meclisi’nin verisine göre sadece 2022 yılında 58 kurye kardeşimiz iş cinayetinde yaşamlarını kaybetmiştir. Bu trajedinin can yakıcı bir diğer yanı ise katledilen kuryelerin yarısından fazlası 20’li yaşlarda olmasıdır. Moto-kuryeler, hayatlarının baharında sermayenin arsızlığının bedelini canlarıyla ödemektedirler. Değerli emek dostları, bildiğiniz üzere moto-kuryelerin içine sürüklendiği “esnaf-kurye” garabeti, bir nevi taşeron çalıştırmanın en ağır biçimini emekçilere dayatmaktadır. Bu çalışma modelinin hizmet sektöründe yaygınlaşması, moto-kuryelerin maruz kaldıkları saldırılar ve ölümlere adeta davetiye çıkartmaktadır.  Evine ekmek götürmek için var gücüyle moto-kurye kardeşlerimiz çığ gibi büyüyen sorunlarla boğuşmaktadırlar. Çok sipariş teslim edenin, daha fazla para kazandığı, zamana karşı verilen bu geçinme yarışında kuryeler alabildiğine güvencesiz ve yoğun çalışmaktadırlar. Yasal haftalık çalışmanın 45 saat olduğu ülkemizde, kuryeler günde 15-16 saat motor tepesinde üç kuruşa sipariş yetiştirmek için bitap düşmektedirler. Yanı sıra, sigorta primi, benzin, motor bakım ve ekipman maliyetlerini ceplerinden ödemektedirler. Şu enflasyon döneminde gelirleri gün geçtikçe azalan emekçi kardeşlerimiz, üç kuruş için şirketlerin baskısını, mobbingini ve müşterinin 2.sınıf insan muamelesini sineye çekmektedirler. Kölelik koşullarını andıran bu düzende, küplerini dolduran şirketler ise maddi-manevi tüm sorumluluğu emekçilerin omuzlarına yıkmaktadır. Kuryelerin ölümlü kazaları tesadüf değil, sorumlularının belli olduğu iş cinayetleridir. Biliyoruz ki bu düzen değişmedikçe ihlaller, saldırılar ve emekçi ölümleri artarak devam edecektir. Sermayenin bu açıktan saldırısına karşı koymak bizim elimizdedir. Hayatlarımızı tüketen bu insanlık-dışı çalışma koşullarını, kölelik kuşatmasını ancak dayanışarak, örgütlenerek, birlikte mücadele ederek parçalayabiliriz. Moto-kurye emekçilerinin yaşadığı sorunlar gün gibi ortada, alınacak acil önemler bellidir. Bir kez daha yineliyoruz: Hız baskısı son bulmalı, işçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri artırmalı, iş kanunu ihlal eden uzun mesailer kaldırılmalı, şirketler kuryelerini saldırılara karşı korumalıdır!  

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz