1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Güncel
  4. İzmir'in Çernobili'nde çevrecilerden ortak açılama: İzmir halkı 17 yıldır radyoaktif maddelerle yaşamak zorunda bırakıldı

İzmir'in Çernobili'nde çevrecilerden ortak açılama: İzmir halkı 17 yıldır radyoaktif maddelerle yaşamak zorunda bırakıldı

İzmir'in Çernobili olarak bilinen Gaziemir Emrez Mahallesi'nde eski Kurşun Fabrikası'nın bulunduğu araziye nükleer atıkların gömülü olduğu bölgede temizlenmesi için ön çalışmalar başlatıldığı halde yoğun dumanlar yayılmıştı. TMMMOB, İzmir Barosu, İzmir Yaşam Alanları, EGEÇEP ile ortak olarak Gaziemir Eski Kurşun Fabrikası’nda konuyla ilgili basın açıklaması düzenledi.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete

İzmir'in Çernobili olarak bilinen Gaziemir Emrez Mahallesi'nde eski Kurşun Fabrikası'nın bulunduğu araziye nükleer atıkların gömülü olduğu bölgede  temizlenmesi için ön çalışmalar başlatıldığı halde yoğun dumanlar yayılmıştı. TMMMOB, İzmir Barosu, İzmir Yaşam Alanları, EGEÇEP ile ortak olarak Gaziemir Eski Kurşun Fabrikası’nda konuyla ilgili basın açıklaması düzenledi. Metni TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Üyesi Ahmet Avni Atayol okudu. Açıklmaya Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık da katıldı. 
Yapılan açıklamada yapılan işlemlerin şeffaf bir şekilde aktarılmasına vurgu yapılırken şu ifadelere yer verildi:
" Alandaki atıkların çevre ve halk sağlığına yönelik daha fazla tehdit oluşturmaması için temizlik süreci ile ilgili yapılacak çalışmaların baştan sona her aşamada şeffaf bir şekilde yürütülmesi, bağımsız uzmanlar tarafından denetlenmesi ve kamuoyunun şeffaf ve sağlıklı şekilde bilgilendirilmesi önem taşımaktadır"
Ayrıca Bakanlığa ve Nükleer Düzenleme Kurumu'na bir takım sorular yöneltildi

İZMİR HALKI 17 YILDIR RADYOAKTİF MADDELERLE YAŞAMAK ZORUNDA BIRAKILDI
Atayol, "İzmir Gaziemir’de; dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilmiş bir kurşun ve akü geri kazanım tesisinin bahçesinde 2007 yılında tespit edilen, Radyoaktif ve Tehlikeli Atıklar ile ilgili, kamuoyunun ise ancak 2012 yılında bir gazete haberi ile bilgi sahibi olduğu ve ‘İzmir’in Çernobil’i olarak anılan atık alanına ilişkin süreç tarafımızca yakından takip edilmektedir. Kentin ortasında çevre ve halk sağlığını tehdit eden atıkların bulunduğu alanın temizlenmesi, ülkeye girişi yasak olan nükleer atıkların nasıl ve nereden getirildiğinin belirlenerek kamuoyu ile paylaşılması ve sürecin sorumluları ile ilgili gereğinin yapılmasına yönelik çağrılarımız ve mücadelemiz paydaşlarımız ile birlikte 17 yıldır devam etmektedir. Alanda atıkların tespitinden sonra yalnız 260 ton radyoaktif atığın TAEK’ e depolanmak üzere gönderildiği bilinmektedir. “Radyoaktivite Bulaşmış Atıkların Fiziksel Yöntemlerle Ayıklanması, Sahanın Temizlenmesi ve Elde Edilen Kurşunun Geri Kazanımı Projesi” için hazırlanan ÇED raporuna, eksikleri olmasına rağmen 10 Ağustos 2017 tarihinde ÇED Olumlu Kararı verilmiştir. Ancak geçen süre içinde atıkların bertarafı için herhangi bir çalışma yapılmadığı gibi hiçbir güvenlik önlemi alınmamış; İzmir halkı 17 yıl boyunca Radyoaktif ve Tehlikeli Atıklarla yaşamaya devam etmek zorunda bırakılmıştır" dedi.

'ŞEFFAF VE DENETLENEBİLİR BİR SÜREÇ DEĞİL"
Yapılan açıklmada şu ifadeler kaydedildi:
2023 yılına gelindiğinde arazi sahiplerinin bir şirketle anlaştıkları, temizlik çalışmalarına başlanacağı haberleri basında yer almış; çevre güvenliğinin sağlanması için alanın sac duvarlarla çevrildiği görülmüştür. Alanda yürütülecek çevresel iyileştirme faaliyetlerine dair Nükleer Düzenleme Kurulu'nun 2023-15/4 sayılı kararı ile bir firmanın yetkilendirildiğinin bildirildiği, firma tarafından hazırlanan "Çevresel İyileştirme Planı"nın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına iletildiği bilinmektedir. İş termin planına göre 2023 yılı Ağustos ayında başlaması planlanan faaliyetin çevresel sunulan planlardaki eksiklikler nedeni ile başlatılamadığı da daha önce basına yansımıştır. Bugün yine bir kez daha; şeffaf ve denetlenebilir olmayan, yerel yönetimler ve uzman meslek odaları gibi paydaşlarla paylaşılmayan, 17 yıldır atıklarla iç içe yaşayan halk bilgilendirilmeden yürütülmek istenen bir “temizlik” süreci başlatıldığına şahit oluyoruz. 23 Temmuz 2024 Salı günü itibarı ile alanda iş makinaları ile çalışmalara başlandığı görülmüştür. Aynı gün basında; alanda gömülü tehlikeli ve radyoaktif atıkların Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Nükleer Denetleme Kurumu gözetiminde “konusunda uzman ekipler” tarafından bulunduğu yerden kaldırılacağına ve yapılacak çalışmaların finansmanının “araziyi satın alan firma” tarafından sağlanacağına ilişkin haberler yer almıştır. 

BAKANLIĞA VE NÜKLEER DÜZENLEME KURUMU'NA SORULAR
23   Temmuz 2024 tarihi itibarıyla alanda başlatılan çalışmalarla ilgili olarak aşağıda belirtilen sorularımızı yetkili ve görevli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Nükleer Düzenleme Kurumu başta olmak üzere ilgili kurumlara soruyoruz: 

- Çalışmalar 10.08.2017 tarihli ÇED Olumlu Kararı verilen proje kapsamında mı yürütülecektir? 
-Projede değişiklikler yapıldıysa yeni bir Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci yürütülmüş müdür?
-Alandaki radyoaktif ve tehlikeli atıkların uzaklaştırılması konusunda yapılacak çalışmalara ilişkin planların inceleme ve onay süreçleri nasıl yürütülmüştür?  
-Çevresel İyileştirme Planı kapsam ve içeriği nedir? 
-Bu planda daha önce tespit edilen eksiklikler nelerdir? 
-Bu eksiklikler hangi ilave önlemlerle giderilmiş ve planlar onaylanmıştır? 
-Alanda hangi teknik ve yöntemlerle çalışma yapılacaktır? 
-Alandan uzaklaştırılacak atık miktarı ve niteliği nedir; bu atıklar nasıl taşınacak, nerede ve nasıl bertaraf edilecektir? 
-Atıkların ayrıştırılması ve taşınması sırasında ortaya çıkacak çevresel etkilerin önlenmesine yönelik nasıl bir çalışma yürütülecektir? 
-Gerek işçi sağlığı ve güvenliği gerekse çevre ve halk sağlığı konularında alınan önlemler nelerdir?  
-Alandaki çalışma hangi kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülmektedir?
- Alanda yürütülecek çalışmalara ilişkin program, takvim ve süreç nedir?  
-Çalışmaların denetimi hangi kurum ve kuruluşlar tarafından yapılmaktadır? 
-Alanda çalışan ve çalışmaları denetleyen özel kuruluşlar bünyesindeki “konusunda uzman ekiplerin” bu alandaki geçmiş deneyim ve uzmanlıkları nelerdir? 
-Atıkların miktarına, niteliklerine ve alandaki dağılımına ilişkin tespitleriniz nelerdir? 
-Alanda mevcut kirlilik ve etkilerine yönelik izleme ve ölçümler düzenli olarak gerçekleştirilmekte midir? 
-Çalışmalarda gömülü atıkların çıkarılması sırasında karşılaşılabilecek acil durumların  anında tespiti amacıyla, alanda radyoaktivite ve diğer tehlikeli maddelere yönelik anlık yersel ve atmosferik izleme yapılmakta mıdır? 
-Yapılıyorsa şu ana kadar tespit edilen değerler nedir?  
-23.07.2024 tarihinden itibaren alanda ne kadar kazı çalışması yapılmış ve malzeme çıkarılmıştır? -Alan dışına çıkarılan malzeme var mıdır, varsa nitelik ve miktarı nedir?  
-Çalışmada çıkarılan malzemede radyoaktivite ve diğer tehlikeli maddelere yönelik anlık izleme yapılmakta mıdır ve daha detaylı analizler için numune alınmakta mıdır?  
-Yapılıyorsa şu ana kadar tespit edilen değerler nedir?  Başlatılan “temizlik” çalışması sonrasında alanın kullanımı için, “arazinin yeni  sahipleri” tarafından ilgili kurumlara iletilen bir talep ve planlama var mıdır?  

Sağlıklı Kentlerde Yaşama Hakkımızı” savunan uzman meslek odaları ve kent bileşenleri olarak Gaziemir sürecini dikkatle takip ettiğimizi vurgulayarak; yetkili kurum ve kuruluşları, şeffaf ve denetlenebilir bir süreç yürüterek çevre ve halk sağlığını korumaya ve kamuoyunu sürekli bilgilendirmeye davet ediyoruz. Bu amaçla;

Yukarıdaki soruların tamamının eksiksiz olarak cevaplandırılması, çevresel  iyileştirme planı, iş termin planı, analiz raporları ile birlikte konu ile ilgili belgelerin tamamının kamuoyuyla paylaşılması; Alandaki tüm çalışmaların, radyoaktif kirlilik yaşanan alanların temizlenmesi ve  rehabilitasyonu konusunda uzman ve benzer iş deneyimine sahip uluslararası  akredite kuruluşların denetiminde; ayrıca uzman meslek odaları ve yerel  yönetimlerin temsilcileri ile bağımsız uzman/akademisyenlerin katılımıyla kurulacak  bir komisyonun gözetiminde gerçekleştirilmesi;  Alandaki tüm kirleticilere (radyoaktivite ve diğer tehlikeli maddelere) yönelik sürekli izleme yapılarak ölçüm sonuçlarının paylaşılması ve alana kameralar yerleştirilerek  alandaki çalışmaların kamuoyu tarafından sürekli izlenebilir duruma getirilmesi; İlk 3 maddedeki koşullar sağlanıncaya kadar alandaki çalışmaların durdurulması;  taleplerimizi ve çağrımızı yetkili ve görevli kurumlara buradan bir kez daha iletiyoruz.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz