Köylüler maden için sondaja izin vermedi

Zorlu Holding bünyesindeki Meta Nikel Kobalt A.Ş’nin yürüttüğü ‘Gördes Nikel Kobalt Projesi’ binlerce hektarlık alana yayılıyor. Verimli tarım arazilerine sahip köylerin ortasında açılan maden, orman alanları ve içme suyu rezervleri için de tehdit oluşturuyor. Çevre Düzeni Planına göre proje sahası ‘Çağlayan Barajı İçme ve Kullanma Suyu Uzun Mesafeli Koruma Kuşağı’ sınırları içerisinde kalıyor. Yine aynı plana göre hem orman alanı hem de tarım arazisi nitelikli alanları kapsayan proje sahası yapılan kapasite artışları ile giderek genişliyor.

KÖYLÜLER SONDAJ MAKİNELERİNİ ORMANA SOKMADI

En son 29 Kasım’da ÇED Nihai kararı verilen kapasite artışı projesiyle nikel madeni artık köy yerleşim alanlarına kadar yayılıyor. Gördes’e bağlı Kalemoğlu köylüleri, yeni sondajlar yapmak için ormanlık alana gelen iş makinelerinin önüne geçerek çalışmasını engelledi. Köylülerin tepkisi üzerine araçlarını alandan çeken maden şirketinin daha sonra sondaj için yeniden geleceği belirtildi.

‘HER GÜN ZEHİRLİ HAVA SOLUYORUZ’

Bugün konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Kalemoğlu köylüleri, köy halkının çoğunluğunun çiftçilik ve hayvancılıkla uğraştığına dikkat çekti. Köylülerin ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Bu köy bizim geçim kaynağımız aynı zamanda bizim çocukluğumuz, gençliğimiz, yaşlılığımız.  Bizi var eden yer Kalemoğlu. Nikel Kobalt A.Ş 2014’ten bu yana köyümüzde ve yakın çevresinde faaliyetlerini sürdürüyor. O günden bu yana, köyümüzdeki orman sahasının büyük bir bölümünü kaybettik. Kaybettiğimiz orman sahaları Kızıloluk, Matal ve Türkmençardağı’dır. Nikel madeni sondaj çalışması yapmak için artık köyümüze kadar girmeye, köyle bütünleşik olan Kocamurt ormanımızı yok etmeye çalışıyor. Her gün zehirli hava soluyoruz. İçme suyumuz sürekli tehdit altında. Biz inanıyoruz ki şu an burada bulunamayan madende çalışan köylülerimiz de fikren ve vicdanen bizim yanımızdadır.

‘MADEN YETKİLİLERİ ORMANI SATIN ALDIKLARINI SÖYLÜYOR’

Maden yetkilileri bize bu ormanı satın aldıklarını yasal olarak ormanın onların olduğunu söylüyor. Bizim çocukluğumuz olan, ekmeğimiz olan bu orman satılık değildir. Bu sondaj çalışmasıyla birlikte Kalemoğlu Köyü yok olacaktır. Köyümüzü, havamızı, toprağımızı, suyumuzu savunmak bizim anayasal hakkımızdır. Sadece kendi canımızı değil, doğadaki tüm canlıları, endemik bitkileri havamızı ve suyumuzu savunmak için madenin sondaj çalışmasına hayır diyoruz.”

Nikel madeni sahasında yapılması planlanan kapasite artışı kapsamında mevcutta yıllık 1 milyon ton olan üretim ve pasa kapasitesinin 2.4 milyon tona, 5.6 milyon ton olan yıllık tüvenan nikel cevheri kapasitesinin ise 8 milyon tona çıkarılması hedefleniyor.