Rüşvet ve yolsuzluk iddiasıyla yargınalıyordu, Kayalar ne ifade verdi?

2019 Yerel Seçimleri’nde Cumhuriyet Halk Partisi’nden Menderes Belediye Başkanlığı görevine seçilen ancak yolsuzluk operasyonundan gözaltına alınan ve sonrasında adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Mustafa Kayalar’ın rüşvet alma suçundan 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada ilk duruşma gerçekleştirildi. ARALARINDA KAYALAR’IN KAYINPEDERİ DE VAR Belediye Başkanı Mustafa Kayalar’ın 1 numara olarak yargılandığı dosyada, İçişleri Bakanlığı tarafından Kayalar ile birlikte görevden alınan Belediye Meclis Üyesi Ertan Güleç de iki numara olarak yer alıyor.  Bien Otel’in sahibi Nurullah Ercan, Ali Bektaş, Mustafa Kayalar’ın kayınpederi Ruhi Durak ve Songül Van da sanık olarak davada yer alıyor. Otel Sahibi Ercan ve Bektaş “rüşvet verme”,  kayınpeder Durak ve Bien Otel’in işlerine aracılık eden emlakçı Songül Van ise “rüşvet suçunu açığa çıkarmayı engelleme” suçlarından yargılanıyor. İKİ VİLLA KAYINPEDERİN ÜZERİNE TOPLAMDA 800 BİN TL'YE GEÇİRİLDİ Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, eşi Aslı Kayalar ve kayınpederi Ruhi Durak’ın isminin karıştığı savcılık soruşturmasında banka kayıtları ve tapu dökümlerine yer verilirken Antalya merkezli Bien Otel’den rüşvet alındığı iddia edilmişti. Özdere’de yer alan bir otel yatırımının kaçak katlarına göz yummak, usulsüz işlemleri görmezden gelmek karşılığında aynı şirketin Bodrum’da bulunan villalarından iki tanesi Başkan Kayalar’ın kayınpederi Ruhi Durak’ın üzerine 350 bin TL ve 450 bin TL karşılığında geçirildiği iddia edilmişti. MURAT AYDIN DURUŞMAYA BAVULLA GELDİ İzmir Bayraklı Adliye Sarayı’nda yer alan 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmaya Sanık Mustafa Kayalar katılırken, Menderes Belediye Başkan Vekili Erkan Özkan da davayı takip edenler arasında yer aldı. Kayalar'ın avukatlığını yapan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Grup Başkanvekili ve eski yargıç Murat Aydın ise duruşmaya içerisinde 8 dosyanın bulunduğu bavulla geldi. İlk duruşma öncesi ise dikkat çekici bir karar alındı. 19'ncu Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosyası olan ilgili dava salonun yetersiz kalacağı gerekçesi ile 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nin salonunda gerçekleştirildi. KAYALAR:  ANLAMIŞ DEĞİLİM İlk olarak savunmasını gerçekleştiren Mustafa Kayalar, iddiaları kesin bir dille reddettiğini belirterek Özdere'deki otelin mühürlenmesi ile ilgili mevzuat sürecini anlattı. Kayalar açıklamasında “Suçlamaları kabul etmiyorum. Böyle bir rüşvet almadım. Bize bir ihbar gelmiştir. Bu ihbara karşılık müdürlerimiz ile görüşüp ekiplerimizi sahaya gönderdik. Büyük bir otel burası. Ekiplerimiz burada çalışmalarını yapmaya başladı. Sonra biz şirket yetkilileri ile görüştük. Yetkililer bize yan taraftaki arsayı alıp emsal fazlalığını gidereceğini söyledi. Bizde şirketin bu işi yapmasını bekledik.Bu sonuçlanmayınca ekiplerimiz işlem yaparak inşaatı mühürledi. 8-10 milyon civarında bir ceza kestik. Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu, ceza kesildi. Bu süreçte tüm işlemleri yaptığımızı düşünüyorum. Farklı uygulamamız olmadı. Bu süreçte pandemi vardı, elemanlarımız yarı süreçli çalışıyordu. Kolay bir iş değildi, büyük bir inşaat. Mimarlarımız, mühendis memurlarımız buraya gitti. Büyük bir oteli ölçmek kolay değil. Tabii bir zaman geçti.  Bu süreçte de bize yandaki alanı alacaklarını söyleyip bakanlık ile görüştüklerini belirtiler. Bizim bu süreçte işlemlerimiz devam etti ve müdürlüklerimiz çalışmalarını sürdürdü. Bakanlıktan ve şirketten karar gelmeyince mühürlemeyi yaptık. Biz gecikme olduğunu düşünmüyoruz. Ben suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. GECİKTİRME TALİMATIM OLMADI İnceleme kararını gecikmeden verdiklerini vurgulayan Kayalar, hakimin ‘geciktirmeye yönelik talimatınız olduğu iddiasına ne diyorsunuz?’ sorusuna ise “Önce müdürlüğe gelir ve sonra ilgili müdürlüğüne gider. Müdürlüğün de bizle görüşmesinin ardından olur vererek hemen çalışmalar başladı. Yani hemen talimatı vermiştik. Mühürlemeyi geciktirin gibi bir talimatım olmadı” yanıtını verdi. OLAYDAN 1 SENE ÖNCE KAYINPEDERİM EVİ ALDI Otelin kaçak katlarına göz yummak karşılığında kayınpederi Ruhi Durak’ın üzerine 350 bin TL ve 450 bin TL karşılığında geçirilmesi iddiasının sorulması üzerine savunma yapan Kayalar, "kayınpederimi olaydan 1 sene önce aldığı ev. Aldığı firma da arkadaşı. Arkadaşından biri ev almış, benim de sonradan haberim oldu. Yeni olaydan 1-1,5 sene önce alınmış bir ev. Bu 1 seneki kaçak olaya nasıl bağlantılı kuruluyor anlamış değilim. Aldıktan sonra kimden aldığını öğrendim. Benim de geçmişte Menderes’te inşaat firmam vardı ve malzeme satıyordum firmaya. Yani başkan olduktan sonra tanışma durumu yok” dedi. GÜLEÇ:  KONUT KARŞILIĞI ÇALIŞMA YAPTIM  Meclis Üyesi Sanık Erhan Güleç ise savunmasında işlemin rutin bir çalışma olduğunu belirtirken, "Ben 2011’den beri ilk kez Bodrum’a gittim. Bana bir iş olduğu söylediler ve  25 Nisan 2017 tarihinde gittim. Projeyi gördüm yapabileceğime inandığım için kat karşılığı işi aldım. Mobilya işlerini aldım.2017-2021 yılları arasında 35 villanın işlerini yaptım. Tüm işleri fatura karşılığı yaptım. Sözleşmelerimiz var. Anlaşmayı Ali Bektaş ile yaptık. Yani aslında müteahhit firma ile yaptım. Ben Menderes'te de aynı firmanın işlerini yapmıştım. Esnaf olarak bu işleri başka firmalarla da yapıyoruz. İş karşılığı daire ya da  yer veriyorlar. Ödeme olarak bir para almadık.Yapılan suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Alacağımın 900 bin TL'lik kısmını konut olarak aldım, gel kalanını firma ile yaptığım bir iş karşılığında ödediler" dedi. BEKTAŞ: 200 BANKADAN, 200+200 ELDEN ALDIK Villa imalatı yapan şirketin sahibi Ali Bektaş savunmasında "Ben Bien Yapı A.Ş'nn sahibiyim. Benim yaptığım projeler vardı bunlardan biri de Ruhi Bey'e satıldı.600 bin TL bedelle ben satışını yaptım. Normal bir ticaret yaptık. 200+200 bin olarak yapıldı. Biz ticaret yapan biri aileyiz. Babam da Ruhi beyi tanıyor. Benim herhangi bir tanışıklığım yok. Bahse konu yapılarda da Bien yapının daireleri var. Benim olmayan otel için neden rüşvet vereyim? 30 yaşındayım 100'e yakın insan çalışıyor yanımda. Bu tür rüşvet suçlamalarını asla kabul etmiyorum.  Belediyenin gösterildiği rayiç bedelden yazıldı. Bankadan yapılan eksper firmalar var. Yüzde 70'ı kredi çekebiliyordu... Yani 750 bin TL olan villalar pazarlık üzerinden buralara geriledi. Çünkü inşatta yaşanan sıkıntılardan dolayı bu rakamlar oldu. Çünkü bu daireleri bitirmemiz lazımdı. Bu rakamlarda satılan birçok villa var. En az 5-6 villa var bu fiyatlarda satıldı. Satılırken kabaları bitmiş ve inşaat halindeydi. Projeyi üstümüzde olan 4-5 teknik ekip vardı. Biz onlardan projeyi alarak imalata geçtik. İmara aykırı konusunun tespit edilmesinin ardından inşaatı durdurduk. Sonra Bien yapı sorunu çözeceğini söyledi. Konunun takiben yapıya aittir. Bu konuda başkanla özel bir görüşmem olmadı. Benim ofisim ile belediye başkanlığı yan yana . HTS kayıtlarında yan yana  çıkması çok normal. Evlerimiz arasında da sadece bir dere var. Yani bu 35 kez aynı baz istasyonundan sinyal verilmesi çok normal. Aslı Kayalar'a gönderilen para boya işlemleri içindi. Tüm faturalar ve kamyon plakasına kadar tüm bilgiler var. Para solüsyonunu göndermediğimiz için gelen parayı sadece  giderler için kullanabildik.200 bin TL bankaya yatırıldı, 200+200 olmak üzere elden aldık. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı. KAYINPEDER DURAK:  İŞİM AL-SAT YAPMAK Kayalar'ın kayınpederi  Ruhi Durak ise kendisinin al sat işi yaptığını vurgularken, “Halit Bektaş'tan aldım. İnşaat malzemecisi ve bizde inşaatçı olduğumuz için birbirimizi tanıyoruz. Bir emlakçı vasıtası ile bize gelip söylediler. Ben sadece Bodrum'daki evi aldım. Halit Bektaş ile ilişkim o kadar. Ben inşaat sektöründe olan biriyim. İnşaat malzemesi satan biriyim. 600 bin TL'ye aldım, 1 milyon 400 bin TL'ye sattım. Çünkü işim al-sat yapmak. Otel inşaatı ile ilgili bir bilgim yok. Yerini gösterin deseniz gösteremem. Evi aldığımdan kimsenin haberi yoktu. Bunların hepsi bize atılmış bir iftira” diye konuştu. VAN: BİR KERE BAŞKANIN YANINA GİTTİM Bien Yapı’nın Özdere’deki işlerinin takipçisi olan Songül Van,  kendisinin mühürleme ile ilgili bir kez Kayalar'a gittiğini belirtirken, "Ben Bien şirketinde vekaleten iş yapıyorum. Sonradan kadrolu çalıştım. Şirket Ankara’da olduğu için buraya vekaletler gönderiyorlar. Ben de bunlarla belediyeye giderek ruhsat işlemlerini yapıyorum. Yetkili olan ben değilim. Bir çok sorumlu var. Ben sadece belediyeye yakın olduğum için imza, başvuru gibi işleri takip ediyorum.  Aykırılıkları tarih olarak söyleyemem ama…Menderes çok küçük bir yer. Ben belediyenin birkaç defa mühür ile ilgili işler yapacağını duydum. Ruhsat konusunda da git gel yaptım. Menderes’te herkes tanır beni. Biz otel inşaatından ibaret değiliz. İşim bu olduğu için tanınan biriyim.  Sadece bir kez başkana gittim, ‘böyle bir şey olacakmış, yazık ben üzülüyorum, çok emek verildi buraya, ne yapabiliriz’ dedim. Kendisi de ‘yapacak bir şey yok, çok şikayetler var, bir an önce işlem yapacağım’ dedi. Yanında İmar Müdürü de vardı" dedi. Villalar ile ilgili de konuşan Van, "Biz burayı kat karşılığı verdik. 19 tanesini firma alacaktı. İlk tapu çıktığında ruhsatları alırdık ve Nurullah Ercan'ın tapularıydı, sonra devir işlemleri yapılırdı. Bunun da vekaleti bende. Sözleşmeyi de ben yaptım. Kişilere satışları da ben yaptım. Latif Ercan ile ben yaparız bu işleri ancak Nurullah Ercan'ın üstüne alınır ilk önce. Uzun yıllardır böyle işler süreç. Sitede bizlerin de evleri vardı. Ben Ertan Bey'i sitedeki işlerde gördüm. 35 villa vardı projede, tümünün işini o yaptı. Bildiğim kadarıyla doğramacı, betoncu da aynı şekilde ev karşılığı iş yapmış" diye konuştu. YALÇA: KAYALAR SÖZLÜ OLARAK ‘BEKLEYİN’ TALİMATI VERDİ Dönemin İmar Müdürü tanık Plan-Proje Müdürü İbrahim Yalça yaşanılan süreci mahkeme heyetine anlatırken,  "10 Eylül'de işi başladım. Yapı ruhsatı 2018 dönemde düzenlenmiş, kabası tamamlanmıştı. Zafer Süren’in tarafından yapılan şikayet sonrası biz bu alan ile ilgili bilgi sahibi olduk. İlk önce bana geliyor şikayetler. Ben ilgili arkadaşlara bunun sevkini yaptım. Bu arada yaşadığımız pandemi süreçleri vardı. Çalışacak personel bulamıyorduk. Sonra Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü de aynı konuda bizden evrak istedi. 12.04.2021 tarihinde ön tespit yapıldı. İnşaat büyük olduğu için tespit uzun sürdü. Tespiti yaptıktan sonra il müdürlüğü 4 parsel ile ilgili tüm evrakları istedi bizden. Biz dosyanın tüm evraklarını teslim ettik. Biz tespiti yaptığımızda başkan beyin bilgisi vardı. Prosedür devam ediyordu. Dosyalar çekilince incelemeye konulduğunda inşaat zaten tamamlanmış durumdaydı. Aykırılık olduğu yönünde tereddütler vardı. Hala da hatlar ile ilgili somut bir şey yok. Emniyetin dosyaları çekmesi işlemleri uzattı.  Sonuçlanma olmayınca 2021 tarihinde işlem yaptık. Sonrasında ise yasal olarak Encümen'e sevklerini yaptık, cezai işlem uygulandı, hala da yıkım ile ilgili işlemler yürütülmekte. Her belediye başkanı böyle bir yatırımın bölgemize gelmesini ister. Orada aksaklık var ve bunun çözülmesi noktasında bakanlık notasında çalışmalar vardı. Bu süreçte gecikmeden bunların da etkisi oldu. Emsal fazlalığının çözülebileceği imkanlar da vardı. Değişiklikler olsaydı çözüm sağlanabilirdi. Başkanımız da bununla ilgili istişare halindeydi. Eylül ayına kadar gelince işlemler başlatıldı.  Beraber aynı ortamda konuştuğumuz için beklettin diye bir şey demedi. Ancak görüyoruz mal sahibi bakanlıktan çözüm arıyor. Çözüm sağlanmasaydı mühürleme olmazdı" diye konuştu. Kayalar'ın 'geciktirin' talimatı verip vermediğinin sorulmasına yanıt veren Yalça, "Sözlü olarak beklememiz konusunda bir talimat verdi aksaklığın giderilmesi için. İstenilen süre makul bir süreydi" dedi. KURTULUŞ: BANA ‘RÜYAMDA SİZİ GÖREREK SIÇRAYARAK KALKIYORUM, YAZMAYIN ARTIK’ DEDİ İhbar dilekçesi sahiplerinden Temiz İzmir Derneği Başkanı Nivent Kurtuluş, kendisine gelen dosya ve sonrasındaki şikayetler hakkında bilgilendirme yaparken; "Ben yerel yönetimlerde yolsuzlukla mücadele eden derneğin başkanıyım. Menderes için birçok ihbar geldi. Bizde oteli resimleri ile yayınladık. Bazı vatandaşlar bizim yazımızdan 4 ay önce şikayet olduğunu ancak bunun savcılık tarafından incelemeye alınmadığı belirttiler. Biz de Menderes Cumhuriyet Başsavcılığına gittik ve soruşturmalarda gariplik olduğunu söyledim. Sayın Savcı da ‘bir gariplik olamaz’ dedi. Bende Zafer Sural'ın ihbarının durumunu sordum. Benim tanışmışlığım yoktu. Zafer Sural'ı aradım sonra. Kendisini hayatımda hiç görmedim. Bana şikayetinin örneği geldi sadece. Başsavcı ile baktım şikayete. Vatandaştan gelen tüm şikayetleri derleyip savcı beye teslim ettim. Dosyada gizlilik kararı talep ettim. Sayın savcı gizlilik kararı verdi. Aradan zaman geçtikten sonra KOM'dan aradılar ve 7,5 saat ifade verdim.  Bien otelin mühürlenmediği ve hurdalar ile ilgili ihbarların hepsini derledim dosyada. Temiz İzmir Derneği'nin yayın organı var. Orada  Bien Otel'de gelen mesajları gazetemizde yayınladım. Adım adım inşaatın hangi durumdan nereye geldiğini gösterdim. Menderes Belediyesi'ni aradım ve dedim ki ‘belediyenin kolluk kuvveti var. Kolluktan yardım isteyin ve oteli mühürleyin’ dedim. Kendileri bana ‘biz görevimiz yaptık’ dedi.  Eski Fen İşleri Müdürü Teoman Bey ile konuştum. Hatta kendisi bana sonraki görüşmelerimizde ‘rüyamda sizi görerek sıçrayarak kalkıyorum, yazmayın artık’ dedi. Ben Mustafa Kayalar'ı 1 kez gördüm. Geçmiş dönem belediye başkanı döneminde sahilde atılan betonda kendisiyle görüştük. Bizim parti gözetmemiz yok. Yerel Yönetimlerde Yolsuzluk Derneği başkanı olarak bizim amacımız daha temiz bir toplum. Ben bu dosyaya müdahil olmak istiyorum" dedi. (Egedesonsöz)