1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Güncel
  4. Tugay’dan EBSO’da kritik açıklamalar: Para kendi cebinden çıkmıyor ya harcaması kolay geliyor

Tugay’dan EBSO’da kritik açıklamalar: Para kendi cebinden çıkmıyor ya harcaması kolay geliyor

İzBB Başkanı Tugay, İzmir'in gündemine yer alan bütçe, işten çıkartılan işçiler, altyapı, trafik alanlarında çarpıcı açıklamalar yaptı. Tugay, "Kamu kurumu yönetirken kendi cebinizden para çıkmıyor ya bazı insanlara harcaması kolay geliyor. Ben o paraları düşünürken aklıma 2 çocuklu 4 kişilik ailenin parkta yattığı görüntüler geliyor. O kadar zayıf ki çocuklar, o kadar açlar ki... Birileri bu şekilde sürünüyorken onlara ayıracağınız kaynağı kendi cebinizden çıkmıyor diye çar çur edemezsiniz"dedi

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) meclis toplantısına önemli açıklamalarda bulundu. CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da katıldığı toplantıda Tugay, İzmir ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yaşananlara ilişkin çarpıcı açıklamalar yaparken EBSO meclis üyelerinden "Yanındayız Başkanım" sözleri yükseldi. İzmir'e ilişkin gelişmeleri A'dan Z'ye masaya yatıran Tugay, işten çıkartılan işçiler, İZBAN, trafik, altyapı, bütçe gibi alanlarda samimi açıklamalarda bulundu. 

 

Tugay'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: 

"KAFANIZI KUMA GÖMEMEZSİNİZ" 

Orman yangınlarına dikkat çeken Tugay, "Havada durman kokusu var. Her gün çıkan yangınların, yanan ağaçların ve hayvanların kokusu var. 3 gün içerisinde 355 noktada yangın çıktı. Şu gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor. Siz değerli sanayicilerimize bunu söylediğime üzgünüm ama önce dünya ve sonra Türkiye olarak bir felaketler yaşıyoruz. Kafamızı kuma gömerek, bunları görmezden gelemezsiniz. Daha fazla insanın madde bağımlısı olması, intihar etmesi, sağlıksız bir hayat sürmesi ve havadaki duman kokusunun artması ciddi sorunlar" diye konuştu. 

 

"BELEDİYE SU TEMİN ETMEK ZORUNDA DEĞİL"

Ender Yorgancılar'ın 'Ödemiş'in su sorunu var' söylemine tepki göstererek DSİ'yi işaret eden Tugay, "Bu ülkenin su sorunu var. Ödemiş'te açılan kuyularda su çıkmıyor. Kısa süre kullandığınız kuyular kuruyor. O bölgede yer üstü su kaynağı yok. Su olan bir bölgede baraj yapacaksınız ve o barajdan içme suyu getirilecek. DSİ kentlerde suyu temin etmek zorunda olan kurumdur. Belediye su temin etmek zorunda değildir. Belediyenin görevi temin edilen suyu dağıtmak, şebeke kurmak ve suyu satmaktır. Bunu bilmek lazım. 'Belediye neden baraj yapmıyor' diye bir soru sormamalıyız. DSİ, İzmir için bir su master planı yapmış. Bu çerçevede 3 tane barajdan sadece bir tanesi yapılmış ve o baraj olan Gördes su kaçırıyor. Diğer 2 barajın projesi var ancak kendileri yok. Şunu da düşünmemiz lazım bu kuraklık devam ederse yapılan barajlar kaç yıl sonra kullanılamaz hale gelecek? Şu anda kuzeye doğru kayan anormal sıcaklık ve kuraklık yıllardır yaşanıyor" ifadelerine yer verdi. 

 

"BİR KAVŞAK İLE SORUNLAR BİTMEZ!"

Ender Yorgancılar'ın 'trafik ve ulaşım' sorununa ilişkin söylemlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Tugay, "Bir tarafımızda sosyal çöküntü yaşıyoruz. Dünyanın da göç dalgaları başta olmak üzere iklim sorunlarından etkilenerek yaşadığı ekonomik dar boğazdan kaynaklanıyor. Bunları aşabilmemiz için besleniyor, kazanıyor olmamız lazım. Suyumuzun olması lazım. Bunları sizden özür dileyerek anlatıyorum. Konuya oradan başlamazsak bir kaç kavşak yaparak bunların düzeleceğini düşünemeyiz. Bir battı çıktı belediye bütçesi için bir şey değil. Köprülü kavşak da projelerimizde var ve yapacağız. Bunlar en kolay şeyler. Ancak biz insanlarımıza nasıl iş bulacağız? Sosyal dengesizliği nasıl yeneceğiz? İklim sorunu ile nasıl başa çıkacağız? Susuzluğu anormal sıcaklığı nasıl önleyeceğiz? Ben başkan olarak bunlarla ilgili çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyorum ve sizlerle dayanışmayı talep ediyorum. Benim gördüğüm tanıdığım çok nitelikli ve değerli insanlarsınız.  Üretiyorsunuz, iş veriyorsunuz, önemli roller üstleniyorsunuz. Medenice uyarılması gereken insanları uyarıyorsunuz. Şu anda bana da uyarılar bulunuyorsunuz. Mesele şu, 'Ne yapacağız' sorusuna birlikte cevap vereceğiz. Bunu hükümet mi çözer, hangi kurum çözecek, meslek odaları mı çözecek? Şunun bilincinde olmalıyız, bütün sorunlar için ortak akılla hareket etmeliyiz. Bunun başka yolu yok. Hiçbir belediye ve merkezi hükümet bunları tek başına düzeltemez. Toplumun akıllı ve üretken kesimlerinin katılması lazım. Yoksa yavaş yavaş ormanlar ve ağaçlar gibi sanayi sitelerimizi de okullarımızı da kaybedeceğiz" diye konuştu.  

 

İSTANBUL'DAN PLANLAMA DESTEĞİ 

Planlama üzerine İstanbul ile işbirliği yapacağını aktaran Tugay, "İzmir Planlama Ajansını kurduk. Şu an gittikçe kalabalıklaşan ekiple beraber çalışmalar yapmaya başladılar. Nerede sanayi bölgesi kuracağımıza dair çalışmalar da var. Sosyoekonomik değerlendirmeler var. Biz bu çalışmaları diğer belediyelerle, üniversitelerle ortaklaşa yağmaya devam edeceğiz. Israrla akıl, bilim, mantık yoluyla bu kenti planlamak ve yönetmek için üzerimize düşeni yapacağız. İzmir teknoloji ve inovasyon şirketini genel anlamda teknolojik altyapısını kurma geliştirme insan kaynağı arttırma ve yapay zeka teknolojisiyle kentin yönetimini sağlamak amacıyla yapılandırmaya devam ediyoruz. Hiçbirimizin bilgisi yok ama İzmir'in ve Türkiye'nin çok önemli çalışmalar yapan insanları bizimle çalışmaya başladılar. Bu süreç içerisinde İstanbul ile yakın irtibatımız devam edecek. Ekrem Başkanımızla bu konuda görüştük ve ekipler işbirliğine hazır hale geldi" dedi.  

 

"İZMİR SAĞLIKLI KENTSEL ÇALIŞMALARININ ANA ÜSSÜ OLACAK"

Ben bu dönem Ege Bölgesi Belediyeler Birliği Başkan adaylığından feragat ettim. Genel Başkanımız her bir başkanın bir birliğe başkan olması gerektiği talimatını verdi. Bu sebeple ben Sağlıklı Kentler Birliği başkanlığına seçildim. Ne kadar sağlıksız konu varsa bizim çalışma kapsamında. İlk defa bir CHP'li belediye başkanı sağlıklı kentler birliği başkanı oldu, 140 üyesi var, 1 sene içinde en az 250 belediye üye olacak. Ben bu birliğin merkezini İzmir'e getiriyorum. İzmir sağlıklı kentler çalışmalarının ana üssü olacak, sonuçlarını hep birlikte yaşayacağız. 

 

"SÖZ VERİYORUM, RAHATLATACAĞIM İZMİR TRAFİĞİNİ"

Ulaşım master planı çalışmaları başladı. İzmir'in tüm ulaşım planını gözden geçireceğiz deniz ve raylı sistem ulaşımları dahil. Bazı yeni ulaşım hatlarını, troleybüsü getireceğiz. Tramvaya göre daha az maliyetli, yine elektrikli... Çok akıllıca yatırımlar. Deniz taksileri... Bir modelini yaptırdık, deneme üretimleri yapılıyor. 10 deniz taksi ile uygulamaya başlayacağız. Bunları da içine kattığımız ulaşım master planını yapıyoruz. İkinci çevreyolu kesinlikle çok önemli. Hamza Dağ talihsiz şekilde 'tasarruf tedbirleri nedeniyle ikinci çevreyolunu yapmayacağız' dedi. Maliyeti 40 milyar TL. Bence Hamza Dağ da belediye başkanı olsaydı yine yapmayacaktı. Biz trafiğin sıkıştığı noktaları da çalışmalara kattığımızı bir çalışma yapmalıyız. Size söz veriyorum, rahatlatacağım İzmir trafiğini. O çevreyolu İzmir'e yapılacak, o yapılmıyor diye de hiçbir şey yapmayacak değiliz. Yaptıklarımızın şehri ne kadar rahatlattığını da hep birlikte göreceğiz.

 

"PARA KENDİ CEBİNDEN ÇIKMIYOR YA HARCAMASI KOLAY GELİYOR"

İZBAN konusunu gündeme getirdim. Ben sorun çıkarıyormuşum gibi durumuna getirmeye çalışıyorlar, ben sorun çıkartmıyorum, İZBAN sorunlu zaten şu anda. Vahim ihmal var, bunların tamamından TCDD sorumlu. Aynı hattı sadece İZBAN trenleri değil yük ve TCDD'nin diğer yolcu trenleri kullanıyor. Protokolde şehir içi trafiğini aksatmayacağı maddesi olmasına rağmen, yolcu trenlerinin yoğun olduğu saatlerde yük trenleri geçiyor, İZBAN bekliyor. Ben Belediye Başkanıyım, insanlara yaşanan sorunların nedenini anlatmak zorundayım. Ben her zaman dürüstlük açıklık vaad etmiş bir insan olarak bunları söylemek zorundayım. İnsanlar o istasyonlarda beklerken neden gecikiyor diye soruyor. Bunu birinin söylemesi lazım, yük treni geçiyor ondan bekliyorsunuz, rayların bakımı yapılmadığı için sorun çıktı ondan bekliyorsunuz, sinyalizasyon sistemi yapılmadığı için bekliyorsunuz... Halka ait olan kurumda; hizmet alırken insanlar, başka bir kamu kurumu başka ülkenin belediyesi gibi yüzde 350 zamlı ray kullandırırsa burada iyi niyet yoktur. Bunları İzmir halkının bilmesi gerekiyor. Bu ortaklık bu şekilde olacaksa ya tüm işletmeyi bize verin ya da tüm işletmeyi siz alın. Emin olun siz bireysel olarak ortak olsanız aynı bu teklifi yaparsınız. Kamu kurumu yönetirken kendi cebinizden para çıkmıyor ya bazı insanlara harcaması kolay geliyor. 

 

"AÇ ÇOCUKLAR VAR, PARAYI ÇAR ÇUR EDEMEZSİNİZ"

Ama ben o paraları düşünürken aklıma 2 çocuklu 4 kişilik ailenin parkta yattığı görüntüler geliyor. O kadar zayıf ki çocuklar, o kadar açlar ki... Tozun pisliğin içinde yatakvari bir şeyler yapmışlar orada yatmaya çalışıyorlar. Birileri bu şekilde sürünüyorken onlara ayıracağınız kaynağı kendi cebinizden çıkmıyor diye çar çur edemezsiniz.

 

"MECLİS ÜYELERİNDEN "YANINDAYIZ" ÇIKIŞI

Bu sırada meclis üyelerinden "Başkanım hem ağlıyoruz hem dinliyoruz, her zaman yanındayız" sesleri yükseldi. Tugay, "Ben bu şehrin yetiştirdiği çocuklardan  birisiyim. Şu anda şehrime karşı bir sorumluluk almak istiyorum dedim. Belki 5 sene aday olmayacağım bilmiyorum ama bu 5 sene benim için çok önemli. Çok insanın emeği var üstümüzde" dedi ve konuşmasına devam etti: 

 

"BAZI ARKADAŞLAR İŞE ALINMIŞ VE HEMEN ARDINDAN ÜCRETSİZ İZNE ÇIKARTILMIŞ"

Bazen bir esnaf bir bakkal amca, düştüğümüzde elimizden tutan arkadaşlarımız. On binlerce borçlu hissettiğim insan var. Vicdan sahibi olarak bazı şeylere dur demek zorundayız. 200 civarında işten çıkarılan arkadaşımız haksızlığa uğramış gibi görünebilir ancak problem şu: yüz binlerce insan işsiz. Bu arkadaşlar ihtiyaca binaen alınmış insanlar değiller. Belediyeye bir şekilde girmişler. Onların suçu da diyemem ancak bana 'hak hukuk adalet' diye slogan attıkları zaman kimin hakkı, kimin hukuku kim için adalet? Bütün işsizler o zaman toplansın ve eylem yapsın. Onların da hakkı. Bazı arkadaşlar işe alınmış ve ardından hemen ücretsiz izne gönderilmiş kişiler. Ben bütün işsizler için üzgünüm. 

 

"TEMBEL OLAN DEVLET"

Mesleki eğitim projeleri, meslek okulu lisesine hayran oldum. Bu şehre yapılan en güzel işlerden birisi. Bu gibi çözümler üretmeliyiz. Bir tarafta ekilecek toprak var tarım yapabiliriz ama yapmıyorlar. Yatırım için atılacak adımlar var ancak cesur davranamıyoruz. Bugüne kadar kurulan sanayi siteleri için teşekkür ederim. Her bir fabrika bazı insanların işsizlikten, açlıktan kurtulması ve üretim demek. Akıllı sanayicilerimiz bu işleri yapmak için istekli. Tembel olan kim? Açık söylüyorum devlet. Temel olanın devlet olduğu bir belediye başkanı olarak bağırarak söylüyorum. Ben bu şehrin evladı olarak sonuna kadar sizin yanınızda olacağım. Yerel kalkınma için çalışacağız. İşbirliği yapabileceğimiz herkesle işbirliği yapacağız. Buraya gelmeden önce Çin Ticari Heyeti görüşmeye geldi. Her gelen turizmden bahsediyor, ticaretten bahsediyor. Bize yardımcı olun diyorlar. Her yenisi gediğinde kendimi sorumlu hissediyorum. Bu insanlar gelip yatırım yapmak istiyorlar. 2 ay içerisinde 4 tane Çin heyeti ağırlamak Çin'in neden başarılı olduğunu gösteriyor. İzmir'i tanıtan yatırım konularını güreşecek bir heyet oluşturmalıyız. EBSO'dan temsilci olması lazım. İZTO'dan temsilci olması lazım. Bu şekilde bir heyet ile bizim de şehir şehir ülke ülke gezmemiz lazım.

 

"SÜNGER KENTİ İPTAL ETMEDİK"

“Sünger Kent’i iptal etmedik. O bir yalan ve o yalanı söyleyen kişiyi de kınıyorum. Belediyede başkalarının emeğiyle kendisi bir şey yapıyormuş gibi göründü ama bu bir yalan. Sünger Şehir diyerek çatılardan su toplamayı anlattılar. Sonra sünger şehrin bu olmadığı anlaşıldı ya da birileri anlattı. Sünger şehir toprağın suyu emdiği şehirdir. Yağmur eskiden olduğu gibi usul usul yağmıyor, yağmur bir anda yağıyor ve her tarafı sel basıyor. Suyu, derelere, kanallara ve denize gönderiyoruz. Bunun yanlış olduğunu anladıkları için birkaç tane toprak havuz gibi bir şey yaptılar. Ona da DSİ dava açtı çünkü bu DSİ’den izin alınmadan yapılmıyor. Böyle bir süreçten sonra biz arkadaşlarımızla konuştuğumuzda İZSU’da zaten bunun yapıldığını söyledik ve İZSU bu çalışmalara devam ediyor. Bu arada ben Karşıyaka Belediye Başkanı ilen Zübeyde Hanım mahallesinde bir kent ormanı çalışması yaptık, sünger şehir odur. Bununla ilgili uluslararası bir ekiple çalıştım. Böyle bir kökenden gelen bir insana böyle bir iftira atmak hainliktir.”

EXPO'YA DÜŞMANLIĞIM YOK!

Ertelenmesi ya da yerinin değiştirilmesi planlanan EXPO 2026'ya ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Tugay, "Botanik EXPO için 206 yılında sözleşme yapılmış. Kamulaştırma çalışmları başlamış. Bu çalışmalar 2023 yılında durdurulmuş. Ben durdurmadım. Şu an itibariyle yaklaşık 77 bin metrekare olan bu alanda 11 bin 600'lük bölüm kamunun. 32 bin 505 metrekare kamulaştırılmış ve mülkiyeti belediyeye geçmiş. Davası süren 25 binlik bir alan var. Uzlaşma görüşmeleri tamamlanmış ama uzlaşı sağlanamamış. 14 parsel var 191 ile birleştiğinde 2005 parselde dava sürüyor. Bir tane de cami var. Netice itibariyle şu ana kadar 77 bin metreakarelik alanı 34 binlik kısmı kamunun eline geçmiş durumda. Bu hukuk süreçlerin 2026 yılında botanik EXPO tamamlanacak şeklinde bitmesi imkansız. Bunu benden önceki başkanımız da fark etmiş ve kamulaştırmayı durdurmuş. EXPO'nun yönetim kurulu üyesi ile görüştüm. Önünüzdeki hafta Türkiye'ye gelecekler ve beraber oturup karar vereceğiz. Ya tarihini erteleyeceğiz, ya yerini değiştireceğiz ya da botanik EXPO değil de başka versiyonları şeklinde yapacağız. Kültürpark'ta peyzaj türünde bir fuara çevirebiliriz. Tüm bunlar masada. Tek taraflı vereceğimiz bir karar değil. Kimse bana 'botanik EXPO'yu sen iptal ettin' demesin bu büyük bir yalan. Belirlenen tarihe yetişmesi imkansız . Maliyet olarak 2 milyara ihtiyaç var. Para bulunur ancak hukuki sürecin tamamlanması imkansız. O tarihte maalesef yapılamıyor. Benim botanik EXPO'ya ve benden önce yapılan hiçbir projeye düşmanlığım yok. Bazı şeylerin yanlış yürümesi sonucunda müdahale etmemiz gerekebiliyor. Bu işi bilen uzmanların görüşleriyle birlikte şekillendi. Başka iddialarda bulunan herkesi kınıyorum" dedi. 

"HESAPLAŞMAM YOK!"

Tugay açıklamasının devamında, "Benim geçmişle hesaplaşmam yok. Belediye başkanlığı kimsenin kişisel kariyer alanı değil. Ben kariyerimi tamamlamış bir İzmirliyim. Kariyere ihtiyacım yok. Bu şehre hizmet etmek için geldim" ifadelerine yer verdi.
 

(Gündeme Bakış)

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz