1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Politika
  4. CHP'li Bektaş'tan iktidarın eğitim modeline tepki: 616 çocuk MESEM kapsamında hayatını kaybetti

CHP'li Bektaş'tan iktidarın eğitim modeline tepki: 616 çocuk MESEM kapsamında hayatını kaybetti

CHP Milli Eğitimden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Ali Bektaş, Eğitim Maratonu ve Milli eğitimdeki yaşanan sorunlara ilşkin basın açıklaması yaptı.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete

CEMRE YUVARLAK/EGELİ GAZETE- CHP Milli Eğitimden Sorumlu İl  Başkan Yardımcısı Ali Bektaş, Eğitim Maratonu ve Milli eğitimdeki yaşanan sorunlara ilşkin basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada Bektaş, "24 saat önce partimizin Ankara’da Meclis yanındaki Milli Egemenlik Parkı’nda başlattığı Eğitim Maratonu az önce sonlandı"  diyerek sözlerine başladı. Bekaş, öğretmenlerin mülakat sorununa, üniversite öğrencilerinin yoksullukla mücadelesine, MESEM kapsamında çalışan öğrencilerinin hayatını kaybetmesine değinerek mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi. Türkiye'deki en büyük sorunun eğitim olduğunu vurgulayan Bektaş, aynı zamanda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile ilgili dinselleştirilmiş ve piyasalaştırılmıştır ifadelerini kullandı. 
Eğitim konuşmak için ne 24 saat nede 48  saatin yeterli olmadığını ifade eden Bekaş, "Çünkü eğitim sistemimiz maalesef bugün ne çağdaş, ne laik, ne bilimsel ne de kamusal bir hizmet anlayışına sahip.Nereye giderseniz gidin ülkemizin en dertli ve en eksik alanı eğitim. Gün geçtikçe de eğitim alanındaki bu dertler ve sorunlar, eksiklikler hatta yanlışlıklar devam etmeye, ettirilmeye çalışılıyor" ifadelerini kullandı. 


"616 ÇOCUK  MESEM KAPSAMINDA İŞ CİNAYETLERİNDE HAYATINI KAYBETTİ"
Meslek okullarında Mesleki öğretim gören öğrencilerin işçi olarak çalıştırılmasına ve iş cinayetlerine neden olduğunu söyleyen Bektaş, "Mesleki eğitim, Türkiye’nin eğitim gündeminin ana konularından biri olmaya devam etmektedir. MESEM’lerle çocuklarımız iş öğrenen değil, iş gören kişiler haline getirilmiştir. Çocuklarımız 4 gün işe 1 gün okula denerek okullardan uzaklaştırılmış, üzerine bir de yasal olmayan şekilde okul saati dışında ve hafta sonlarında ağır işlerde çalıştırılmıştır. Yoksul halkın çocukları için tek seçenek haline gelen MESEM’lerde birçok çocuğumuz fiziksel ve ruhsal sorunlarla baş başa bırakılmıştır. Çocuklarımız buralarda uğradıkları iş kazalarında yaralanmaya ve ölmeye devam etmektedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin araştırmasına göre ise 2013-2022 yılları arasında toplamda 616 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Alperen, Erol, Murat, Arda, Ömer, Ulaş, Zekai, Yiğit… Son bir yılda MESEM’lerde 336 öğrenci çıraklık yaptırılırken iş kazası geçirmiş, 9 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir" ifadelerini kullandı. 

"EĞİTİM DİNSELLEŞTİRİLMİŞ PİYASALAŞTIRILMIŞTIR"
"AKP iktidarı, bilerek ve isteyerek, kasti bir biçimde ülkemizde eğitim baltalamıştır" diyen Bektaş, "Liyakatsiz atamalarla, eğitim sistemimizin niteliği yerle bir edilmiştir.Eğitim dinselleştirilmiş, piyasalaştırılmıştır. Köy okulları ve yatılı okullar kapatılmış, çocuklarımız kilometrelerce uzaklardaki okullara, taşımalı eğitime mecbur edilmiştir. Deprem bölgelerindeki çocuklarımız hala birleştirilmi okullarda eğitim görmeye, 20 metrekarelik konteynerlerde ailecek yaşamaya devam etmektedir" dedi. 

Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini eleştiren Bekaş sözlerine şöyle devam etti:
"Bunun karşılığında iktidar, ÇEDES projesiyle çocuklarımıza camide bowling oynatma, maket mezarlarda ağıt yaktırma gibi pedagojik olmayan işler yaptırmaktadır. İktidar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli gibi çağdışı ve laiklik karşıtı uygulamalar ile uğraşmakta, gerçek sorun ve sıkıntıları görmezden gelmektedir"


"İKTİDARIN KİNDAR VE DİNDAR NESİL YETİŞTİRME İDEALİ"
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne bilimsel verilerle karşı çıkmaktayız" diyen Bektaş, "Çünkü bu program; ihtiyaç analizi yapılmadan hazırlanmıştır, eğitim programları geliştirme ilkelerine ve akademik etik kurallarına uygun değildir. Programın tartışılması için yeterli süre verilmemiş, geri dönüşler için doğru araçlar tanımlanmamıştır. Program çerçevesinde hazırlanacak ders içerikleri ve materyallerinin geliştirilmesi için yeterli süre verilmemiştir ve program gerekli pilot çalışmalar yapılmadan uygulamaya konmak istenmektedir. Ayrıca bu program, kamu yönetiminde ilke, ciddiyet ve israfı önleme açısından son derece kötü bir örnektir! İktidarın, kindar ve dindar nesil yetiştirme idealiyle başlattığı bu süreç, makbul ve itaatkar nesil yetiştirme istemiyle sürdürülmektedir. Bunun karşısında partimiz, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli için Danıştay’a iptal ve yürütmeyi durdurmadavası açmıştır" dedi.

"ÖĞRETMENLERİ KENDİ AMAÇLARI DOĞRULTUSUNDA ELEMEK İSTİYORLAR"
11 Nisan 2023’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim beyannamesini açıklarken, kamuda işe alımlarla ilgili mülakatın kaldırılacağını söylemişti. 12 Mayıs 2023’te ise dönemin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer "Mülakat olmayacak artık, KPSS puanına göre çok hızlı şekilde atamasını gerçekleştireceğiz. Yani tek kriter KPSS olacak." demişti. Maalesef bir seçim vaadi olarak kalan mülakatlar, şimdiki Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından ‘mülakat gibi mülakat yapacağız’ söylemiyle devam ettirilmektedir. Mülakat, yüksek standardı olan bir ölçme aracı değildir. Ama iktidar kendi söyleminin aksine bundan vazgeçmeyerek, öğretmenlerimizi kendi amaçları doğrultusunda elemeye devam etmek istemektedir.


"ENGELLİ ÖĞRETMEN ATAMALARI YETERSİZ"
Engelli öğretmen atamalarına değinen Bektaş,"Engelli öğretmen atamaları yetersizdir" Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlikle öğretmenlerimizin emekleri sömürülmeye devam etmektedir. Deprem bölgelerinde çifte mağduriyet yaşayan, atanmamış ya da okulu yıkıldığı için işsiz kalmış, çocuklarından uzak kalmış görev bekleyen öğretmenlerimizin sorunları çözülmemiştir. Daha bir yıl önce eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in ‘Her 100 öğrenciye 1 rehber öğretmen’ vaadi yerine ÇEDES ile pedagojik formasyonu olmayan kişiler okullara sokulmuştur. Yine aynı bakanın “Uzman öğretmenler de artık 10 yıl değil, 5 yıl içerisinde bu sürece tabi olacaklar" vaadi unutulmuştur" diye konuştu. 

,
"YOKSULLUK ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN OKULA GİDEMEMESİNE NEDEN OLMUŞTUR"
Üniversite öğrencilerinin yurt sorununa ve öğrencilerin etkilendiği yoksulluğa değinen Bektaş, "Üniversiteliler için yurt sorunu bir barınamama sorununa dönüşmüş, yoksulluk gençlerimizin üniversiteyi kazansa bile gidememesine sebep olmuştur. Yüksek Öğretim Kalite Kurulu’na göre 2015 ile 2022 arasında 2,3 milyon üniversite öğrencisi okulu bırakmak zorunda kalmıştır" dedi.


"MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Bektaş, "En başta söylediğimiz gibi, eğitim sitemimizin sorunları anlatmakla bitmeyecek hale gelmiştir. 22 yıllık AKP iktidarının eğitim sistemimizde yarattığı tahribatı gerek sokaklarda gerek Meclis’te gerek yargı yoluyla, olduğumuz her yerde dile getirmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, eğitim mücadelemiz dün ve bugün olduğu gibi yarın da devam edecektir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi AKP’nin karanlığına teslim etmeyeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” Laik, bilimsel, nitelikli, demokratik, kapsayıcı ve kamusal eğitim haktır" dedi. 
 

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz