Eğitim modeli sendikaları ikiye böldü: Bilimsel mi, Din Temelli mi?

CEMRE YUVARLAK/EGELİ GAZETE- Eğitim gündemini meşgul eden ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın onayından geçti. Model eğitim sendikalarını ikiye ayırırken İzmir Eğitim-İş 5 No’lu Şube Başkanı Yusuf Kaya, uygulanacak olan eğitim modelinin laik ve bilimsel uzak olduğunu söyledi. Kaya, “Model, Atatürk ve Cumhuriyeti yok sayıyor. Ezberci ve dogmatik bir anlayıştan ibaret. Eğitim ilk amacı bilimsel düşünen insanlar yetiştirmek” dedi.

Yeni müfredat muhalif sendikalar tarafından “Laik ve bilimsel eğitime büyük meydan okuma” diye nitelendirilmişti. Muhalif sendikalar, MEB’in söz konusu olan eğitim modelinin sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen ve yorumlamayan robot ve ruhsuz nesiller yetiştirmek amacıyla hazırlandığını öne sürülmüştü. Eğitim-İş ve Eğitim- Sen modeli bu noktada eleştirmeye devam ediyor. Bununla beraber taban tabana zıt düşünen Türk Eğitim Sen ise modelin doğru olduğunu ahlaklı bireyler yetiştirmenin eğitimin temel fonksiyonu olduğuna vurgu yapıyor.

CEYLAN: “DİNSELLEŞME PROGRAMI”
Müfredata tepki gösteren bir diğer sendika olan Eğitim-Sen’den 1 No’lu Şube Başkanı Nafiz Ceylan, kapalı kapılar ardından hazırlanan bir müfredatın öğrencilere sunulduğunu söyledi. Ceylan, Eğitim bileşenleri olan sendikalardan üniversitelerden görüş alınmamıştır.  Taslak üzerine görüşmeler dikkate alınmamıştır.  Tamamen dinselleşme ve ticarileşme programıdır. Tek din tek mezhep olarak dikte edilmiştir.  Kamusal görevini tarikat ve cemaatlere teslim eden bakanlık milli eğitimi karanlığa götürmeye çalışmaktadır. Kabul edilir bir tarafı yoktur"

DEMİR: “AHLAKI İNSAN YETİŞTİRMELİYİZ”
Müfredatı destekleyen sendikalardan biri olan Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Merih Eyüp Demir, "Ahlaklı erdemli insanların yetiştirilmesinde ne gibi sıkıntı vardır onu anlayamadım. Biz Müslüman ülkede yaşıyorsak dinin temeli ahlak diyorsak ahlaklı insan yetiştirmek eğitimin temel fonksiyonu olmak zorundadır" diye konuştu.

KAYA: “DİNDAR VE KİNDAR NESİLLER İÇİN HAZIRLANMIŞ”
“Müfredatta okul öncesi programında çocuklara oyun yasaklanmıştır” vurgusu yapan İzmir Eğitim-İş 5 No’lu Şube Başkanı Yusuf Kaya, “Çocuğun üstün yararını gözetmek yerine toplum katılımı adı altında bakanın STK dediği Tarikat ve cemaatlerin müdahalesine geniş alan açılan bir program haline getirilmiştir İlköğretim ve ortaöğretim kademelerinde durum farklı değildir" dedi. Şube Başkanı Kaya müfredatın Türkiye’nin geleceğine hizmet etmeyeceğini belirtti ve programın ‘Dindar ve kindar nesiller yetiştirmek için hazırlanmış bir parti programı” olduğunu iddia etti. Kaya, “"Türkiye Yüzyıl'ı mottosunda nasıl Cumhuriyet eksikse eğitim programında da Cumhuriyet eksiktir Tarikat ve cemaatleri STK olarak gören anlayış çağdaş bir eğitim programı yapamaz amaç eğitim öğretimi kendi ideolojileri doğrultusunda şekillendirmektir" ifadelerini kullandı. 

CEYLAN: “İDEOLOJİK MÜFREDAT”
Programın siyasi vurgular içerdiğini söyleyen Şube Başkanı Nafiz Ceylan, “İnsan Hakları, Vatandaşlık ve Demokrasi alanında "ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü gibi konulara yer verilmeyip, tek millet tek dil tek vatan tek din vurgusu ile siyasi bir partinin ideolojik politikasıdır. Bu nedenle programın evrensel değerlerden uzak bir partinin ideolojisini milli ve manevi değerler eğitimi adı altında topluma dikte edilmeye çalışılıyor" diye konuştu. 

DEMİR: “MANEVİYATTA EKSİĞİMİZ VARDI”
Müfredatın mükemmel olamayacağını katılmayan tarafların olabileceğini vurgulayan Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Demir müfredatın içeriğiyle ilgili olarak “Biz 15 Temmuz yaşadık, Siz alanında çok iyi insanlar yetiştirebilirsiniz ama bu ülkenin subayı bu ülkede yetişmiş bu ülkenin değerleriyle büyümüş alanında çok iyi olan bir insanın TBMM'ye bomba atarken ellerinin titremesi lazım. Bu anlamda düşününce manevi anlamda bir eksikliğimiz varmış anlaşılan" diye konuştu.