1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Dünya
  4. Vücudumuzdaki antik virüsler kanserle savaşmamıza yardımcı oluyor

Vücudumuzdaki antik virüsler kanserle savaşmamıza yardımcı oluyor

Araştırmalar vücudumuzda milyonlarca yıl önce yaşamış virüslerin kanserle savaşmamıza yardımcı olduğunu ortaya çıkardı. Yeni araştırmaların kanser tedavisine yaklaşmakta yaratıcı bir kartı sağladığı söylendi.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
Kerem Yeğinboy/Egeligazete-Londra merkezli biyomedikal araştırma merkezi Francis Crick Enstitüsü’ne bağlı bilim insanlarının araştırma sonuçlarında insan vücudunda milyonlarca yıldır bulunan antik virüsler kanser ile savaşmamıza yardımcı olduğu söylendi. Araştırma verilerine dayanarak antik virüslerin istemsizce İmün sistemine yardım ettiği, tümerleri hedeflediği ve saldırdığı söylendi. Araştırmanın hedefinin kanser tedavi aşısı sürecine yardımcı olmak olduğu açıklandı. Araştırmacılar bağışıklık sistemimizin bir parçası olan b- hücrelerinin, tümörler üzerinde yoğunlaşarak akciğer kanseri tedavisinde yardımcı olduğunu söyledi. COVİD İLE SAVAŞMADA YARDIMCI OLDULAR B-hücrelerinin vücudumuzda antikor üretmeye yaradığı, Covid gibi enfeksiyonlarda savaşmada rol oynadıkları belirtildi. Hücrelerin geçmişte akciğer kanserinde oynadıkları rolün sır olduğu ancak araştırma da hastalardan alınan örnekler ve hayvan deneylerinin sonucunda kanser ile savaşmada da yardımı olduğunun ortaya çıktığı belirtildi. Francis Crick Enstitüsü yardımcı araştırma direktörü Profesör Julian Downward ‘’ Antikorların endojen retrovirüsler olarak adlandırılan kalıntıları tanıdığı ortaya çıktı. Retrovirüsler kendi genetik talimatlarının bir kopyasını bizimkine sokmak gibi harika bir numara sahiptir.’’ açıklamasında bulundu. Araştırma sonuçlarında insan DNA’sının yüzde 8’den fazla bir kısmının viral kökenlere dayandığı, bu retrovirüslerden bazılarının on milyonlarca yıl önce genetik kodumuzun bir parçası haline geldiği ve evrimsel akrabalarımız olan büyük maymunlar ile paylaşıldığı belirtildi. Diğer retrovirüslerin birkaç bin yıl önce DNA’ımaza girmiş olabileceğini oraya koydu. Bu yabancı talimatların bazılarının zamanla hücrelerimizin içinde faydalı amaçlara hizmet etmek için kullanıldığı, bazılarının da yayılmaları durdurmak için sıkı bir kontrol içinde olduğu açıklandı. Bununla birlikte kanserli bir hücre kontrolsüz bir şekilde büyüdüğünde ve bu eski virüslerin bir zamanlar sıkı olan kontrolü kaybolduğunda içeride kaosun hakim olduğu belirtildi. Araştırmacılar bu antik genetik yönlendiricilerin tüm virüsleri diriltemediği, virüs parçaları üretebildiği, bu parçaların da bağışıklık sistemine karşı olası dışsal bir tehdidi tespit edebilecek seviyede olduğu açıkladı. KANSER SONSUZ EVRİMLEŞME YETENEĞİNE SAHİP Biyomedikal araştırma Merkinde Retroviral immünoloji başkanı Profesör George Kassiotis ‘’ Bağışıklık sistemini tümör hücrelerinin enfekte olduğuna inandırarak kandırıyor. Bu şekilde virüsü ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bu yüzden bu bir alarm sistemidir.’’ dedi. Antikoların, bağışıklık sisteminin enfekte hücreleri öldüren diğer kısımları çağırdığı, bu süreçte amacı virüsü durdurmaya çalışırken kanserli hücreleri de ortadan kaldırdığı belirtildi. Profesöt Kassiotis ‘’ DNA’ımızı işgal eden retrovirüsler atalarımızda kansere sebebiyet olmuştu, şimdi bu rol değişti ve artık bizi kansere karşı koruyorlar. Bu büyüleyici bir durum. ‘’ açıklamasında bulundu. İngiltere’de geçtiğimiz hafta yapılan araştırma sonuçları kanserin neredeyse sonsuz sayıda evrimleşme yeteneğine sahip olduğunu göstermişti. Atalarımızın genleri hepimizin DNA'sında var İngiltere kanser araştırmaları birimi başkanı Dr. Claire Bromley ‘’ Hepimizin genlerinde atalarımızdan kalan eksi viral DNA’ımız var. Bu büyüleyici araştırma bunun kanserde oynadığı rolü ve bağışıklık sistemimizin kanser hücrelerini nasıl tanıyıp yok edebildiğini vurguladı. Bir kanser aşısı geliştirmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Yine de bu çalışma kanser tedavisine yönelik bir takım araştırmalara katkı sağlıyor. Bu yaratıcı yaklaşımlar kanser tedavisinin bir gün gerçekleşmesine sebep olabilir’’ açıklamalarında bulundu.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz