1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Dünya
  4. El Nino öncesinde okyanuslardaki hızlı ısınma bilim insanlarını endişelendiriyor

El Nino öncesinde okyanuslardaki hızlı ısınma bilim insanlarını endişelendiriyor

Yeryüzü Sistem Bilimi Verileri(ESSD) sitesinde yayınlana rapor küresel ısınmanın son 15 yıl içerisinde 2 katına çıktığını ve kuvvetli bir El Nino sürecinin beklendiğini söyledi. El Nino sonrası sıcaklıkların tekrar düşme ihtimali olduğu söylendi.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
Kerem Yeğinboy/Egeligazete-Yeryüzü Sistem Bilim Verileri’nde yayınlanan rapor, okyanus akımlarındaki mevsimsel bozukluğun küresel mevsimsel bozukluklara da etkisi olduğunu söyledi. Araştırmacılar veriler doğrultusunda deniz türü kayıpları, mevsimsel bozukluklar ve deniz seviyesindeki yükselmenin iklim dengesizliğini arttıracağı konusunda uyardı. Bilim insanları nisan ayında deniz sıcaklığı ve seviyesindeki değişimin hiç olmadığı kadar hızlı ve yüksek olduğunu söyledi. Nisan ayında deniz ısısında rekor sıcaklık Bilim insanları son 15 yılda dünya ısısının 2 kat arttığını ve yükselen ısının en çok okyanuslara yansıdığını söylüyor. Araştırmada okyanus ısının dengeleyen El Nino ve La Nina süreçlerinin mevsimsel sürekliliğin bozulduğu açıklandı. Dünya okyanuslarının son zamanlarda hızla ısınmasının küresel ısınmaya katkıda bulunacağından endişe eden bilim insanlarını alarma geçti. Araştırmaya göre Nisan ayında küresel deniz yüzeyinin sıcaklığı yeni bir rekor seviyeye ulaştı. Hızlı artışın sebebi tam olarak anlaşılmış değil Uzmanlar deniz yüzeyinin daha önce hiç bu kadar çok ve hızlı ısınmadığını açıkladı. Bilim insanları bunun nedenini tam olarak anlamış değil. Ancak uzmanlar diğer hava olaylarıyla birlikte dünyanın sıcaklığının önümüzdeki yılın sonuna kadar endişe verici yeni bir seviyeye ulaşabileceğinden endişe ediyorlar. Araştırmada okyanusu ısıtan bir hava sistemi olan güçlü bir El Niño hava olayının da önümüzdeki aylarda başlayacağına inanılıyor. Yükselen ısının büyük bir kısmı okyanuslarda Daha sıcak okyanuslar deniz yaşamını öldürebilir, daha aşırı hava koşullarına yol açabilir ve deniz seviyelerini yükseltebilir. Ayrıca gezegeni ısıtan sera gazlarını emme konusunda da daha az etkilidirler. Geçtiğimiz hafta çok az ses getiren yeni bir çalışma, endişe verici bir gelişmenin altını çiziyor. Araştırmaya göre geçtiğimiz 15 yıl içinde Dünya'nın biriken ısısı %50 oranında artmış ve bu artışın büyük bir kısmı okyanuslara gitmiştir. Bilim insanları bu durumun gözle görülür sonuçları olduğunu söylüyor. Bu yılın Nisan ayında okyanusların genel sıcaklığı yeni bir rekor kırmakla kalmadığı, özellikle bazı bölgelerde uzun dönemde aradaki farkın çok büyük olduğu söylendi. Son 15 yılda ısıyı 2 katına çıkardık Araştırmaya göre mart ayında, Kuzey Amerika'nın doğu kıyılarındaki deniz yüzeyi sıcaklıkları 1981-2011 ortalamasından 13,8C kadar daha yüksekti. Yeni çalışmanın başyazarı ve Mercator Ocean International araştırma grubunda oşinograf olan Karina Von Schuckmann, "Neden bu kadar hızlı ve bu kadar büyük bir değişim yaşandığı henüz tam olarak bilinmiyor. Son 15 yılda iklim sistemindeki ısıyı iki katına çıkardık, bunun iklim değişikliği mi, doğal değişkenlik mi yoksa her ikisinin bir karışımı mı olduğunu söylemek istemiyorum, henüz bilmiyoruz. Ama bu değişimi görüyoruz” açıklamasında bulundu. Deniz taşımacılığı Uzmanlar, okyanuslara giden ısı seviyesini etkileyebilecek bir faktöründe, ilginç bir şekilde deniz taşımacılığından kaynaklanan kirliliğin azalması olabileceğini söyledi. Uluslararası Denizcilik Örgütü 2020 yılında gemiler tarafından yakılan yakıtın sülfür içeriğini azaltmaya yönelik bir düzenleme yürürlüğe koydu. Bilim adamları bu durumun hızlı bir etkisi olduğunu söylüyor. Atmosfere salınan aerosol parçacıklarının miktarı azaldı. Ancak havayı kirleten aerosoller aynı zamanda ısının uzaya geri yansıtılmasına da yardımcı oluyor. Araştırma bunların ortadan kaldırılmasının sulara daha fazla ısı girmesine neden olmuş olabileceğini söylüyor. Okyanus ısınmasının etkileri nelerdir? Dünya denizlerinin ortalama yüzey sıcaklığı, sadece son 40 yılda 0,6C olmak üzere, sanayi öncesi seviyelere kıyasla yaklaşık 0,9C artmıştır. Bu, sanayi öncesi dönemden bu yana 1.5C'den fazla artan kara üzerindeki hava sıcaklıklarındaki artıştan daha azdır. Bunun nedeni, suyu ısıtmak için karadan çok daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulması ve okyanusların ısıyı yüzeylerinin çok altında absorbe etmesidir. Rapor görünüşte küçük olan bu ortalama artışın bile dünyada önemli sonuçları olabileceğini söylüyor. Bilim insanları bu sonuçlar 4 başlıkla sıraladı: Türlerin kaybı: Daha sık ve yoğun deniz ısı dalgaları deniz yaşamının toplu ölümüne yol açar. Bu durum özellikle mercan resifleri için zararlıdır. Daha aşırı hava: okyanus yüzeyindeki ısının artması, kasırga ve siklonların daha fazla enerji toplayabileceği anlamına gelir. Bu da daha şiddetli ve daha uzun süreli olmaları anlamına gelir. Deniz seviyesinin yükselmesi: daha sıcak sular daha fazla yer kaplar - termal genleşme olarak bilinir - ve Grönland ve Antarktika'dan okyanuslara akan buzulların erimesini büyük ölçüde hızlandırabilir. Bu da küresel deniz seviyesini yükselterek kıyılarda sel riskini artırır. Daha az CO2 emme kabiliyeti: Okyanuslar şu anda sera gazı emisyonlarının yaklaşık dörtte birini alıyor. Daha sıcak suların CO2'yi emme kabiliyeti daha azdır. Okyanuslar gelecekte daha az CO2 alırsa, atmosferde daha fazla CO2 birikecek ve hava ve okyanuslar daha da ısınacaktır. El Nino ve La Nina süreçleri Bilim insanlarını endişelendiren bir diğer önemli faktör de El Niño Güney Salınımı olarak bilinen hava fenomeni. Doğal olarak meydana gelen bu olay son üç yıldır La Niña adı verilen daha soğuk bir evrede seyrediyor ve küresel sıcaklıkların kontrol altında tutulmasına yardımcı oluyor. Ancak araştırmacılar şimdi dünya için önemli etkileri olacak güçlü bir El Niño'nun oluşmakta olduğuna inanıyor. Avustralya Meteoroloji Bürosu araştırmacısı Hugh McDowell "Avustralya Bürosu'nun modeli güçlü bir El Niño için güçlü bir şekilde ilerliyor. Bu yönde bir eğilim var ve tüm iklim modelleri daha güçlü bir olay için bu yönde eğilim gösteriyor" dedi. McDowell, yılın bu dönemindeki tahminlerin daha az güvenilir olduğu konusunda uyarıda bulundu. Diğer araştırmacılar ise daha iyimser. Peru ve Ekvador kıyılarında şimdiden bir kıyı El Nino'su gelişti ve uzmanlar, küresel sıcaklıklar üzerinde etkileri olacak tam teşekküllü bir olayın bunu takip edeceğine inanıyor. Potsdam İklim Araştırmaları Enstitüsü'nden Dr. Josef Ludescher, "Bunun üzerine yeni bir El Niño gelirse, muhtemelen 0.2-0.25C'lik ek küresel ısınmaya sahip olacağız. Sıcaklık üzerindeki etki, herhangi bir El Nino'nun zirvesinden birkaç ay sonra rahatlar, bu nedenle 2024 muhtemelen kayıtlardaki en sıcak yıl olacak. Ve belki de 1.5C'ye yakın günler geçireceğiz ve belki de geçici olarak üzerine çıkacağız” açıklamasında bulundu. El Niño muhtemelen dünya çapında hava düzenini bozacak, muson yağmurlarını zayıflatacak ve Avustralya'da daha fazla orman yangını tehdidi yaratacaktır. Ancak okyanusa daha fazla ısı girdikçe, suların fazla enerjiyi daha az depolayabileceğine dair daha temel endişeler var. Okyanuslarda bulunan ısının orada kalmayacağına dair endişeler var. Bu haber için kendileriyle temasa geçilen bazı bilim insanları, bu endişelerini dile getirme konusunda isteksiz davrandılar. Bir bilim insanı değişken ısının "son derece endişeli ve tamamen stresli" olduğunu belirtti. Sıcaklıklar tekrar düşebilir Bazı araştırmalar, dünyanın sıçramalar halinde ısındığını, yıllar boyunca çok az değişiklik olduğunu ve daha sonra El Niño'nun gelişimiyle yakından bağlantılı olarak merdivendeki basamaklar gibi yukarı doğru ani sıçramalar olduğunu göstermiştir. Karina Von Schuckmann'a göre bu senaryoda biraz umut var. El Niño azaldıktan sonra sıcaklıklar tekrar düşebilir. BBC News'e konuşan Schuckmann, "Hala harekete geçebileceğimiz bir pencere var ve bunu sonuçları azaltmak için kullanmalıyız" dedi.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz