1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Politika
  4. Ümit Özdağ'dan mülteci sorununa çözüm: 1 yıl mühlet vereceğiz, gitmeyeni tutuklayacağız

Ümit Özdağ'dan mülteci sorununa çözüm: 1 yıl mühlet vereceğiz, gitmeyeni tutuklayacağız

Zafer Partisi Buca İlçe Kongresi'ne katılan Genel Başkan Prof. Dr. Ümit Özdağ, yaptığı konuşmada "Zafer Partisi ilk gün ne söylediyse bugün de onu söylemekte. Sığınmacıların vatanlarına dönmesi için Suriye ile görüşeceğiz. Geri dönüş için şartları oluşturacağız. Sonra bu insanlara yapılan sağlık, sosyal yardımları keseceğiz. 1 sene içinde geri dönmeleri için mühlet vereceğiz, yol konusunda yardım edeceğiz. Ben dönmem diyenleri tutuklayıp yargıya teslim edeceğiz. Burası dünyanın lunaparkı değil. Burası bizim vatanımız bedeli kanla ödenmiş.Bu vatanı kimseyle paylaşmaya niyetimiz yok" dedi.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete

 Zafer Partisi’nin Kemalpaşa ve Buca İlçe Başkanlıklarının açılışı için İzmir’e gelen Genel Başkan Prof. Dr. Ümit Özdağ, Buca İlçe Kongresi’ne de katıldı. Kongreye katılanlar arasında İzmir İl Başkanı Naşit Birgüvi ve Zafer Partililer yer aldı.

Konuşma yapmak üzere kürsüye geçen Ümit Özdağ, kangren haline gelen sığınmacı sorunu konusunda açıklamalarda bulundu.

ÖZDAĞ: ÜLKEMİZ CUMHURİYET TARİHİNİN FETRET DEVRİNİ YAŞIYOR
Özdağ konuşmasında “Ülkemiz bir fetret devrinden geçiyor hepimiz yaşıyoruz. Cumhuriyet’in fetret devri. Bir yandan milli birlik krizi, bir yandan yaşadığımız devlet krizi, ekonomik kriz, sığınmacı ve kaçakların yol açmış olduğu büyük Anadolu’ya demografik bir tecavüz gibi gerçekleşen kriz ve bu krizlerin yarattığı sarmalda yaşanan büyük bir fetret devri. Her geçen gün bu kriz ağırlaşıyor. Fetret devri derinleşiyor. Halkın gelir seviyesi hızla düşüyor. İşsizlik her geçen gün biraz daha artıyor. Enflasyon kontrol dışına çıkmış, bir Pazar aldığınız meyvayı, sebzeyi 7 gün sonra gittiğiniz pazarı fiyat itibarıyla tanımakta zorlanıyorsunuz. Her geçen  gün fakirleşme derinleşiyor. Tarım girdileri o kadar artmış durumdaki insanlar beslenmek için ihtiyaç duyduğu gıdaya ulaşmakta sıkıntı çekiyor. Et, birçok aile için artık bir lüks haline geldi” dedi.

'ÇOBAN BULAMIYORUZ, AFGAN'A MUHTACIZ DİYORLAR'

Özdağ konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türk hayvancılığı ne yazık ki 20 seneden beri bu yana adım adım tasfiye edildi. Büyükşehir yasasını çıkardılar ve köylere ağır bir darbe indirdiler. Köyler boşaldı. Köylerde insanlar şehirlerin periferisine döndü, üretimden koptu, hükümetin yanlış yardım politikasıyla üreten köylü şehirlerin kenarlarında sosyal yardımla geçinen karnını ancak doyuran kitlelere dönüştü. Şimdi diyorlar ki, çoban bulamıyoruz. O yüzden Afgan’a muhtacız. Eğer köyleri mahalle yaparsanız, bedava suyunu ona parayla sararsanız, sürülerini dolaştırdığı meralarını inşaata açarsanız bunun olması şaşırtıcı mı? Köylerde sadece yaşlı insanların yaşadığı, köylünün yumurtayı, yoğurdu, ekmeği köyün yaşlı amcasından bakkaldan aldığı Türkiye’de yaşıyoruz. Almanya, Avusturya’da koyun almak isteyen 100-120 avroya alırken tarım ülkesi dediğimiz ülkede 22 bin liraya alıyoruz aynı koyunu. Sadece hayvancılık ve tarım değil sanayi de çöküyor. Yüksek teknoloji ihracatımız genel ihracatımız içerisinde ancak yüzde 2 seviyesinde. "

'VATANDAŞ PAZARDA UCUZ SOĞAN PEŞİNDE'
Özdağ, emekli maaşıyla geçinemeyen vatandaşların yaşadıklarına dikkat çekerek "Türkiye, olağanüstü kötü yönetimin sonucunda cennette cehennemi yaşıyor. Bu güzel, verimli ülkenin kaynakları küçük bir azınlık grubuna peşkeş çekilirken onlar bu ülkenin kaynaklarını sömürür, sömürüden elde ettiklerini yurt dışına kaçırırken Türk insanı burada pazar yerleri toplanmaya yaklaştığı zaman pazardan geri kalan artıkları evine götürmek gibi bir durumu yaşıyor.

Bazıları itibardan tasarruf olmaz deyip 8-10 uçak filosuyla yaşamaya devam eder. Sarayında ejder meyvasını misafirlerine sunmaya devam ederken vatandaş pazarda ucuz soğan,patates, kabak arama peşinde. 16 bin emekli, dul ve yetim var bu ülkede. Bunların en az 9 milyonu 10 bin lira maaşla geçinme mücadelesi veriyor. Nasıl geçinecek insan 10 bin lira maaşla? Kirasını nasıl ödeyecek? Evine ekmek, su, et götürecek?

'AYDA İKİ KEZ ET ALMAYA GELEN YOK'
Yine iktidar yanlısı şirketler, yurtdışından 3-4 avroya aldığı 7 avrodan satıp kar ediyorlar. Emekli ayda 1 kez kıyma yiyebilmek için şehrin uzak noktalarından gelip et balık kurumunun önünde ucuz et kuyruğuna girip saatlerce bekliyor. Bu kuyruklardaki insanlarla tek tek konuştum. Ayda iki kez et almaya gelen yok. Üstelik kasaptan 2 kat ucuz olmasına rağmen 1 defa gelebiliyor" şeklinde konuştu.

'HALKIN ÜMÜĞÜNÜ SIKAN POLİTİKALARLA KURULMUŞ BİR EKONOMİK PROGRAM'
Hükümetin ekonomi programını eleştiren Özdağ, "Toplumun yüzde 3’ü ekonomik krizden etkilenmezken toplumun yüzde 97’sinin her geçen gün hayat kalitesi düşerek bu krizden çıkma mücadelesi veriyor. İktidarın çözüm olarak getirdiği neoliberal IMF politikaları, zenginlerin daha zengin olduğu, dolaylı vergilerle halkın ümüğünü sıkan politikalarla kurulmuş bir ekonomik program uygulanıyor. Türk Milleti, IMF politikalarının bedelini geçmişte ödedi, şimdi de ödüyoruz. Hayat sadece ekonomik kriz alanında mı, mutfak alanında mı canımızı yakıyor? Hayır. 20 yıldna beri eğitimde kamucu politikaları terk ettiler. 20 yıldan bu yana özel okulları desteklediler, cemaat ve tarikat okullarını desteklediler. Kamu okullarının eğitim seviyesini düşürdüler. Özel okulda çocuğunu okutan vatandaşlar, yıllık masraf makbuzu karşısında hayretler içinde kalıyor. İnsanlar çocuklarını okutamıyorlar. İlkokulda, lisede nasıl yaptılarsa önüne gelen özel okul açma imkanı sağladılar. Diplomalı genç işsizler ortaya çıkardılar. Cemaatlerin yurtları para kazansın diye devlet yurdu açmayı bıraktılar. 8-9 kişi aynı yurt odasında kalmak zorunda ve inanılmaz rakamlar ödeniyor. Bu ekonomik krizden ne sarayın ne de diğer muhalefet partilerinin neoliberal ekonomik politikalarıyla çıkmak mümkün değil" ifadelerini kullandı.

'AVM'LERİ İSTEMİYORUZ, TEKNOPARKLARA İHTİYACIMIZ VAR'

Özdağ şöyle devam etti:

"Sığınmacıların ülkesine geri döneceği, hiçbir kaçağın ülkemize sızamayacağı bir güvenlik programı ortaya koyduysak ekonomide de bunu yapacağız. Türkiye'nin hayvancılıkta ve tarımda tekrar üreten bir ülke olması için hazırlanıyoruz. AVM’leri istemiyoruz, bizim TeknoPark’lara ihtiyacımız var. Sözde üniversitelerine değil, meslek liselerine ihtiyacımız var. Tekrar köy okullarının, tarım liselerinin olduğu bir Türkiye hedefliyoruz.

'UYUŞTURUCU BARONLARINA BU DÜNYADA CEHENNEMİ YAŞATACAĞIM'
Türk gençliğine kurulmuş en alçakça tuzaklardan biri olan uyuşturucunun her geçen gün yayılması konusuna derinlemesine ineceğiz. Uyuşturucu baronlarıyla en sert mücadelenin verildiği, sokaklarda uyuşturucunun tamamen temizlendiği bir Türkiye mücadelesi veriyoruz. Uyuşturucu bağımlılığına verecek bir tane çocuğumuz yok. Uyuşturucu baronlarına cehennemi bu dünyada yaşatacağım. Zafer Partisi imalat sanayinin partisidir. Zafer Partisi, sürdürülebilir planlı kalkınmanın, Kuleli Askeri Lisesi’ni tekrar açacak partidir. Askeri yargıyı tekrar  düzenleyeceğiz, Gülhane Askeri Tıp Hastanesini tekrar açacak partidir. Hastanede gördükleri şiddetten dolayı ülkeyi terk eden Türk doktorlarını geri getirecek partidir."

DÖNMEYENİ TUTUKLAYACAĞIZ
Özdağ, sığınmacıları gündemine alarak "Sığınmacılar konusunda söylediğimiz her şey doğru çıkıyor. Yapacak başka işlerimiz de var. Bana daha önce Ümit Özdağ çok sert diyen vatandaşlarımız bugün bana biz hata etmişiz, siz doğru demişsiniz diyorlar. Kayseri’de ve bazı kentlerde yaşanan olaylar, aynı süreçlerde farklı nedenlerle Suriye’nin kuzeyinde yaşanan olaylar, sığınmacı ve kaçak politikasının ne kadar doğru olduğunu tüm Türk milletine gösterdi. Bir daha bu tarz olayların olmaması, Suriye’de yaptıkları gibi iç savaş çıkarmamak için kaçakları devletler hukukuna uygun, kendi hukukumuza uygun bir şekilde ülkelerine yollayacağız. Eskiden zorla yollayacağız diyordunuz şimdi değiştiniz mi diyorlar? Hukukun uygulamaları zor kullanılan uygulamalardır. Sizi ne zaman eğiteceğiz bilmiyorum. Zafer Partisi ilk gün ne söylediyse bugün de onu söylemekte. Sığınmacıların vatanlarına dönmesi için Suriye ile görüşeceğiz. Geri dönüş için şartları oluşturacağız. Sonra bu insanlara yapılan sağlık, sosyal yardımları keseceğiz. 1 sene içinde geri dönmeleri için mühlet vereceğiz, yol konusunda yardım edeceğiz. Ben dönmem diyenleri tutuklayıp yargıya teslim edeceğiz.  Burası dünyanın lunaparkı değil. Burası bizim vatanımız bedeli kanla ödenmiş Bu vatanı kimseyle paylaşmaya niyetimiz yok. Türkiye benim vatanım, öyle kalacak" dedi.

DİNÇER: TÜRKİYE EN FAZLA GÖÇMEN ALAN ÜLKE
Zafer Partisi Buca İlçe Başkanı Hüseyin Dinçer, yaptığı açılış konuşmasında “Türkiye, dünyada en fazla göçmene ve kaçak yolla ülkeye girenler ülkesi haline gelmiştir. Yabancı sığınmacılara belirli bir alan bulunmadan tüm ülkede rahat bir şekilde yayılmalarına izin verilmesine, ülkelerinde Suriyeli, Afgan insanları Türk vatandaşlarına eziyeti ve yoksulluğu getirmektedir. Sayın Genel Başkanımızın bu konudaki fikirlerini biliyoruz. Önce vatan sonra millet diyoruz. Suriyeliler ve sığınmacılarla ilgili yapmış olduğu açıklamaların arkasında olarak, 30 senedir siyasette olan kendime göre lekesi olmayan bir insan olarak Genel Başkanımın her zaman yanında olacağıma tüm halkımın içinde söz veriyorum” dedi.

Divan Kurulu oybirliğiyle kabul edildi. Kongre Divan Heyeti tarafından faaliyet raporu, mali rapor, tahmini bütçe okunarak oybirliğiyle kabul edildi.

(EGEDESONSÖZ)

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz